Suriye’de, Essed rejimi güçleri dışında ABD, Rusya, İran ve Türkiye’nin etkinliği var. Her ülke, diğer ülkelerin desteklediği silahlı grupları terörist olarak tanımlıyor.
Son günlerde Batı, Arap ve Rus Medyası, Türkiye’yi el-Kaide’ye yardım etmekle suçluyor. Aslına bakarsak Suriye’de bir Etnik ve Mezhepsel çatışma var. Bu çerçevede savaşan grupları 3’e ayırabiliriz.
Birinci Grup: Nusayri Essed Güçleri, Caferi İran – Hizbullah Güçleri ve Rusya.
İkinci Grup: Türkiye’nin desteklediği Sünni Gruplar. Türkiye’nin operasyon yaptığı El Bab ve Afrin bölgesindeki silahlı gruplar Suriye Milli Ordusu ve Suriye Kurtuluş Cephesi olarak bir çatı altında birleştiler.
Üçüncü Grup: ABD’nin desteklediği Kürt ayrılıkçı YPG Örgütü.
Şimdi en büyük tartışma İdlib üzerinde yapılıyor.
İdlib’teki en güçlü Sünni Grup Heyetu’t Tahriru’ş Şam. Al Nusra’nın devamı olan örgüt, El-Kaide yanlısı olarak tanımlandı. Çeçen ve Çerkezlerin çoğunlukta olduğu Al Nusra, Çeçenistan’da savaşsaydı ABD ve Batı için bir Kurtuluş Örgütü ve Kahraman olacaktı.
Rusya ve İran’ın desteklediği Şii Gruplar, Sünni Grupların tamamını terörist olarak niteliyor. Rusya ise, terörist olarak tanımlanan Sünni Gruplara karşı Şii Grupları destekliyor ve sürekli hava saldırıları yapıyor. Nusayri ve Caferi Şiiler ortaklaşa hareket ettiği için, son aylarda Sünni Gruplar da birleştiler. Şu anda İdlib bölgesinde kim HTŞ mensubu, kim Suriye Milli Ordusuna mensup ayırmak mümkün değil. Yerel Halk da, Şiilerin saldırılarına karşı ideolojisine bakmadan Sünni savaşçıların hepsini destekliyor.
İdlib bölgesinde savaşan etkin gruplardan birisi de Çin’deki Uygur Türklerinden oluşan Türkistan İslam Partisi. Türkistan İslam Partisi de Rusya ve ABD’ye göre bir terörist örgüt. Eğer, Türkistan İslam Partisi Suriye’de değil de Çin’de Çin Hükümetine karşı savaşsaydı, ABD ve Batı için bir Kurtuluş Örgütü, bir Kahraman olarak tanımlanırdı.
Rusya ve Essed safında çarpışan Hizbullah, ABD ve Batı’ya göre terörist bir örgüt. Bütün dünyanın terörist olarak tanımladığı bir örgüt ile Rusya birlikte savaşıyor. İran Devrim Muhafızları, ABD’nin terör listesinde ancak Suriye’de Rusya’nın müttefiki.
Son olarak Ortadoğu’daki en büyük terör örgütü de PKK. PKK Terör Örgütü, İran’da PJAK adıyla, Suriye’de ise YPG adıyla örgütlenmiş durumda. PKK Terör Örgütü, kuruluş yıllarında Rusya ve Essed rejiminin en yakın müttefikiydi. Yıllarca, NATO ve Türkiye’ye karşı terör eylemleri gerçekleştirdi. PKK Terör Örgütü, İran’da İran rejimine karşı mücadele ettiği için ABD’nin en yakın müttefiki oldu. Türkiye’de 100 bine yakın insanın ölümüne sebep olan bu terör örgütü, şimdi ABD’nin Suriye’deki müttefiki. Fırat’ın doğusunu tümüyle işgal etmiş bulunan YPG militanlarının bütün toplantılarında, PKK Terör Örgütü’nün kurucusu Abdullah Öcalan’ın posterleri asılıdır.
PKK Terör Örgütü, ABD tarafından da terörist kabul edilir ancak Suriye savaşında ABD‘nin dostu ve müttefikidir. NATO’nun lider ülkesi ABD, NATO’nun ikinci büyük askeri gücü Türkiye’ye karşı PKK Terör Örgütünü destekler.
Ülkeler arasındaki eski dostluklar ve güvenlik teşkilatları aslında yıkıldı. Ülkeler, kendi askerlerini savaşa göndermek yerine Terörist Örgütleri kendisi için savaştırıyor. ABD, PKK Terör Örgütü’nü desteklediği için Türkiye de Rusya ile yakınlaşıyor. ABD, Türkiye’nin düşmanlarını desteklemeyi sürdürürse, yakın bir zamanda NATO’nun en büyük düşmanı Rusya, Türkiye’nin en yakın dostu olacak.
Bırakalım, her ülkeyi kendi insanları yönetsin. Ülkeleri azınlıklar, diktatörler ve krallar yönetmesin. Suriye’yi nüfusun sadece % 12’sini oluşturan Şiiler yönetmesin. Suriye nüfusunun % 80’ini oluşturan Sünniler de demokratik yönetime katılsın. Suriye’ye binlerce kilometre öteden gelen yabancılar da kendi ülkelerine dönsünler.
