Şehadet mi? Katliam mı?

Kabe’de tam bir Katliam oldu. 753 kişi izdiham nedeniyle neredeyse üst üste yığılarak öldüler. Küçük bir trafik kazasında bile suçlu ararken, böylesine büyük bir katliamın suçlusu yok mudur? Kutsal mekanlardaki Kazalar Kader midir?

Aslında bu olayın iki büyük suçlusu var biri Suudi Arabistan Yönetimi, diğeriyse bütün Müslümanlar.

Bir gün Hac ziyareti yapmayı düşünenler Suudiler hakkında söz söyleyemez. Suudiler, saltanatlarını sürdürme ve selefi radikalizm konusunda gayet becerikli. Bazı Prenslerin lüks ve sefahat içerisindeki hayatları, bazılarının yurt dışındaki ahlaksız maceraları saymakla bitmez. Hiç kimseye veya bir Yargı organına karşı sorumluluk taşımayan Krallık Yönetimi, iç ve dış siyasetten, ülkenin ve Kabe’nin yönetimine kadar her konuda tam bir keyfilik sürüyor. Kabe’de yapılan Mimari değişiklikler yıllardan beri eleştirilmesine rağmen yine kendi bildiklerini okuyorlar. Büyük Suudi Hanedanı içerisindeki dürüst ve ahlaklı prensleri ve aileleri bunun dışında tutuyoruz. Zaten geçmiş yıllarda yapılan bir çok güzel çalışmalar bu insanların eseri. Ülkeye Demokrasi gelmediği sürece bu keyfilik hep sürüp gidecek.

Hac İbadeti, Anlamlı Bir Ziyaret ve Toplanma olmaktan çıkmış anlamı bilinmez Arapça Dualar, Zikirlerle dolu bir Tören haline gelmiş. Namaz bir Tören olmadığı gibi Hac da bir Tören değil buluşmadır. Birisi Allah ile, ikincisi Müslümanlar ile. Buluştuğunda birbiriyle konuşmak yerine, ne söylediğini bilmemek ve anlamamak kadar büyük bir yanlış olabilir mi? Her yıl Hac Ziyareti yapmayı, gösterişli bir Elbise veya Ayakkabı giyerek gezinmekle eşdeğer haline getiren Zenginler, yaptıklarının hesabını verebilecekler mi? Kabe’de yıllardan beri yapılan yanlışlara sessiz kalarak, biz de suç işlemiyor muyuz?

Nedir bu halimiz, nedir bu Müslümanların hali diye düşünmek ve çözüm üretmek yerine, tarikatlar, cemaatler, ibadetler içerisinde kafalarımızı kumlara gömmenin, Yahudilerin Ağlama Duvarı önünde saatlerce dualar okumasından bir farkı var mıdır? Camiye girip de yanındaki Müslümanla konuşmadan çıkan biriyle, Kabe’ye gidip de yüzbinlerce yabancı Müslümandan biriyle tanışmadan konuşmadan gelen arasında bir benzerlik yok mudur? Milyonlarca Müslümanı yönetenlerin Kabe’de iken Müslümanların sorunlarına ilişkin Uluslararası herhangi bir Konferans yaptıkları hiç duyulmuş mudur?

Sormazsak, sorgulamazsak, akletmezsek bunlar hep böyle sürüp gidecektir…

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director