Yazan: Gideon Levy : Haaretz : 09 Ekim 2023
Bütün bunların arkasında İsrail’in kibri var; İstediğimiz her şeyi yapabileceğimiz, bunun bedelini asla ödemeyeceğimiz ve cezalandırılmayacağımız fikri. Rahatsız edilmeden devam edeceğiz.
Pogromlarla meşgul olan yerleşimcileri tutuklayacağız, öldüreceğiz, taciz edeceğiz, mülksüzleştireceğiz ve koruyacağız. Filistin topraklarındaki Yusuf’un Mezarı’nı, Othniel’in Mezarı’nı ve Yeşu’nun Sunağı’nı ve elbette Tapınak Tepesi’ni (yalnızca Sukkot’ta 5.000’den fazla Yahudi’yi) ziyaret edeceğiz.
Masum insanlara ateş edeceğiz, insanların gözlerini çıkarıp yüzlerini parçalayacağız, sınır dışı edeceğiz, el koyacağız, soygun yapacağız, insanları yataklarından kaldıracağız, etnik temizlik yapacağız ve elbette Gazze Şeridi’ndeki inanılmaz kuşatmaya devam edeceğiz ve her şey düzelecek. Elbette.
Gazze’nin çevresine korkunç bir engel inşa edeceğiz – yalnızca yer altı duvarı 3 milyar şekel (765 milyon dolar) değerinde – ve güvende olacağız. Ordunun 8200 siber istihbarat biriminin dahilerine ve her şeyi bilen Shin Bet güvenlik servisi ajanlarına güveneceğiz. Zamanı gelince bizi uyaracaklar.
İsrail’in liderleri sonsuza dek yargılandı. Şimdi ne düşünüyorlar?
İsrail önce kendi ülkesini eve getirmeli
Gazze’deki her savaş turunda daha fazla ‘ikincil hasar’ ve daha fazla beyhudelik
Sadece aşırı sağcı milletvekili Zvi Sukkot ve yerleşimcileri korumak için ordumuzun yarısını Gazze sınırından Batı Şeria’daki Hawara sınırına nakledeceğiz. Ve hem Hawara’da hem de Gazze’ye giden Erez geçişinde her şey yoluna girecek.
Motivasyon yüksek olduğunda, dünyanın en karmaşık ve pahalı engelinin bile dumanlı eski bir buldozerle aşılabileceği ortaya çıktı. Bu kibirli bariyer, içine dökülen milyarlarca dolara ve tüm ünlü uzmanlara ve şişman müteahhitlere rağmen bisikletle ve mopedle aşılabilir.
Gazzeli Filistinliler bir anlık özgürlük için her bedeli ödemeye hazır. İsrail dersini alacak mı? HAYIR.
Gazze’ye inmeye devam edip, her zaman iyi hal şartına bağlı olarak onbinlerce İsrail çalışma izni kırıntısı saçıp, yine de onları hapiste tutacağımızı düşündük. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile barış yapacağız ve pek çok İsraillinin istediği gibi Filistinliler silinene kadar unutulacak.
Çoğu siyasi tutuklu olan binlerce Filistinli tutsağı bazen yargılanmadan alıkoymaya devam edeceğiz. Onlarca yıl hapiste kaldıktan sonra bile onların serbest bırakılmasını tartışmayı kabul etmeyeceğiz.
Onlara, mahkumlarının özgürlüğü ancak zorla göreceğini anlatacağız. Tüm bunlarla uğraşmak istemediğimiz için diplomatik çözüme yönelik her türlü girişimi küstahça reddedeceğimizi ve her şeyin sonsuza kadar böyle devam edeceğini düşündük.
Bunun böyle olmadığı bir kez daha kanıtlandı. Birkaç yüz silahlı Filistinli bariyeri aştı ve hiçbir İsraillinin hayal edemeyeceği bir şekilde İsrail’i işgal etti. Birkaç yüz kişi, 2 milyon insanı acımasız bir bedel ödemeden sonsuza kadar hapsetmenin imkansız olduğunu kanıtladı.
Tıpkı dumanlı eski Filistin buldozerinin Cumartesi günü dünyanın en akıllı bariyerini parçalaması gibi, İsrail’in kibrini ve kayıtsızlığını da parçaladı. Güvenliği sağlamak için ara sıra Gazze’ye intihar uçaklarıyla saldırmanın ve bunları dünyanın yarısına satmanın yeterli olduğu fikrini de bu şekilde çürüttü.
Cumartesi günü İsrail daha önce hiç görmediği resimlerle karşılaştı. Filistinli araçlar şehirlerde devriye geziyor, bisikletliler Gazze kapılarından giriyor. Bu fotoğraflar o kibri yırtıyor. Gazzeli Filistinliler bir anlık özgürlük için her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarına karar verdiler. Bunda bir umut var mı? Hayır. İsrail dersini alacak mı? HAYIR.
Cumartesi günü zaten Gazze’deki mahallelerin tamamen yok edilmesinden, Şeridi’nin işgal edilmesinden ve Gazze’nin “daha önce hiç cezalandırılmadığı şekilde” cezalandırılmasından bahsediyorlardı. Ancak İsrail 1948’den bu yana Gazze’yi cezalandırmayı bir an olsun bırakmadı.
75 yıllık istismarın ardından bir kez daha onu daha kötü bir senaryo bekliyor. “Gazze’yi dümdüz etme” tehditleri tek bir şeyi kanıtlıyor: Hiçbir şey öğrenmedik. İsrail bir kez daha yüksek bedel ödese de kibir kalıcıdır.
Başbakan Binyamin Netanyahu yaşananların çok büyük sorumluluğunu taşıyor ve bedelini ödemesi gerekiyor ama bu onunla başlamadı ve o gittikten sonra da bitmeyecek. Artık İsrailli kurbanlar için acı bir şekilde ağlamamız gerekiyor ama aynı zamanda Gazze için de ağlamalıyız.
Sakinlerinin çoğu İsrail’in yarattığı mültecilerden oluşan Gazze. Bir gün olsun özgürlüğü tanımayan Gazze.
