İkiYüzlü ABD ve İngiltere

Türkiye, yaklaşık iki yıldır savunduğu Güvenli Bölge planını hayata geçiriyor. NATO ittifakı içerisinde yer almasına rağmen, ABD ve İngiltere bu konuda Türkiye’ye hep ikiyüzlü davrandılar ve Türklerin güvenlik ve çıkarlarını hiçe sayarak terör örgütleriyle ittifak kurdular. İngiltere İŞİD Terör Örgütü’nü kurup eğitirken, ABD de PKK Terör Örgütünün ilk yeşerdiği topraklardaki PYD Terör Örgütü’nü müttefik olarak ilan etti.

Türkiye, dost görünen bu düşmanlarla sonuç alamayacağını öğrendikten sonra yüzlerce yıllık komşuları Rusya ve İran ile yeniden dostluk kapılarını açtı. Her iki ülke de, ABD ve Batı emperyalizmine karşı Türkiye’nin kararını sevinçle karşıladılar ve her türlü operasyonuna destek verdiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, NATO’daki sözde dostlarından görmediği desteği, yıllarca düşman edilmeye çalışıldığı Rusya ve İran’dan gördü.

İşin gerçeği ve doğası da buydu aslında. Günümüzde, başta GenelKurmay Başkanı olmak üzere savaşan güçlerinin yarısından fazlası Türk asıllı olan Rusya. Liderlerinin birçoğunun annesinin Türk olduğu, nüfusunun yarısına yakınının Azeri Türkü olduğu İran. Türkiye’nin olması gereken taraf aslında buydu. İslam dünyasını Sünni – Şii diye ikiye bölüp birbirine kırdırmaktan keyif alan Batı ülkelerine karşı, Sünni Şii çatışmasını durduracak olan iki büyük ülke Türkiye ve İran. Asya’nın en büyük gücü olan Türk Dünyası ile ekonomik, siyasi ve askeri birlikteliği olan Rusya. Neredeyse bir asırdır ABD ile dostluğumuzdan hiçbir çıkarımız olmadı. En güç zamanlarımızda (Kıbrıs, PKK, GüneyDoğu, Rusya Krizi) bizi yalnız bıraktılar. Hele İngilizlerin ukala emperyalist tavırları Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana zihnimizden silinmedi. Feto’nun Kanlı Darbe girişiminde, gerektiğinde Türkiye’ye (ÖlüDeniz ve Didim’den) müdahale etmek için deniz piyadelerini alarma geçirdiği anlaşılan İngiltere, bizim ezeli ve ebedi düşmanımız.

Türkiye, Rusya ve İran ile anlaştıktan sonra Suriye’ye müdahale etti, hem de ABD Başkan Yardımcısı’nın geldiği günün sabahı. ABD, Türkiye’nin Rusya ile barışmasının ardından sürekli kıvırıyor ve ikiyüzlü tavrını da sürdürüyor. Lavrov ile Kerry, Suriye’de bir Kürt bölgesine karşı olduklarını açıkladılar. ABD göstermelik olarak Fırat’ın doğusuna çekilmesi için PYD’ye olan desteğini çekti. Bütün bu açıklamalara rağmen, PYD’nin gizlice ABD’den onay ve destek aldığını ve Türkiye’ye karşı silahlı mücadelesini sürdüreceğini biliyoruz. Bugün The Independent’ta ünlü bir yazar “Türkiye’nin gücünü fazla abarttığını” yazmış. Menbiç’i almak için neredeyse 2 aydır bekleyen ve İŞİD’lileri burunları kanamadan Cerablus’a yönlendiren ABD çok mu güç harcamıştı.

Türkler, hem Demokrasi dersiyle hem de Terörle Mücadelesiyle sizleri utandıracaktır. Ama Emperyalizm utanmaz ve kanlı torbaları bir türlü dolmaz. OrtaDoğu’da yüzbinlerce insanın, kadının, çocuğun, kimsesizlerin canına, malına malolan iç savaşlardan en başta ABD ve İngiltere sorumludur.

Umarız ki, döktüğünüz bu kanların bedelini sizler de bir gün ödersiniz.

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director