ABD‘nin uzun yıllardır süren iki yüzlü politikalarının ardından Rusya‘nın OrtaDoğu savaşına doğrudan girmesi bölgedeki dengeleri değiştirdi. ABD’nin karizması yerle bir oldu ve bölgede inisiyatif Rusya’nın eline geçti.
Rusya’nın hava operasyonları Suriye‘de ve özellikle Halep çevresinde büyük bir korku yarattı ve bölgeden göçü hızlandırdı. Rusya, İŞİD benzeri bir korku yaratmak için tahrip gücü geniş bombalar kullanıyor. Dünya kamuoyu, Rusya ile birlikte üstünlüğün Esad ve Müttefiklerine geçeceğini ve Muhaliflerin kısa zamanda temizleneceğini düşündüler. Ancak, durum hiç de beklendiği gibi olmadı. Ne Rus Hava Operasyonları ne de İran Özel Kuvvetleri bölgedeki dengeleri değiştiremedi. Önce Humus‘ta, ardından Halep‘te yapılan saldırılar, Muhalifler tarafından püskürtüldü. Esad Ordusuna ait çok sayıda Tank ve Zırhlı Araç tahrip edilirken, hem Esad Ordusu hem de İran Özel Kuvvetleri önemli asker kayıpları verdiler.
Rusya’nın hava operasyonları, birbirinden farklı noktalarda ve bağımsız olarak mücadele veren onlarca Muhalif Savaşçı Birliklerini yeni stratejiler belirlemeye yöneltti. Halep‘te, Şam‘da, Güney Suriye‘deki dağınık gruplar birleşmeye ve büyük ordular oluşturmaya başladılar. İdlip ve Halep çevresindeki Muhalifler (Ebu Amara, Va’tasimu, Tevhidu’l Asıma, Şehid Albay Ahmed Ömer ve Binaa Umme gibi önemli gruplar) Ahraru’ş Şam ordusuna katıldılar. Güney Suriye’de ise 25 Grup, Özgür Suriye Ordusu çatısı altında birleştiler. Bu arada, Suriye’nin en etkin Muhalif grubu Al Nusra‘nın, İŞİD içerisindeki bazı gruplarla birleşme görüşmelerine başladığı belirtildi. Son olarak, Halep’te büyük operasyonlar yapan Kafkasyalı Grubun Lideri Müslim Şişani (Çeçenistanlı Müslüman anlamında KodAdı, gerçek ismi bu değil), İŞİD içerisindeki Kafkas kökenli birçok kişinin bu örgütten ayrılarak Muhalifler tarafına geçmeyi planladıklarını belirtti. Şişani; “Çeçenistan’da 2 bin savaşçı ile 200 bin kişilik Rus Ordusuna direnmiştik. Burada hem sayımız daha fazla (Rus Gizli Servisi’ne göre 4 bin) hem de burası Rus toprakları değil. Ruslarla görülmemiş bir hesabımız var ve Kafkasya’dan yeni mücahitler bekliyoruz.” diye söyledi. Suriye’deki Muhalifler, Rusya’nın yarattığı korkuyu çabuk atlattılar. Müslüman olmayan Tarihi Bir Düşman, savaşan grupların mücadele azmini daha da artırdı ve onları birleştirdi.
Kısacası, Rusya hava saldırıları ile önemli bir sonuç alamayacağını, Esad ve İran‘ın kara mücadelesinin de başarıya ulaşamayacağını gördü. İşte bu yüzden Rusya son hafta içinde, Esadlı bir Geçiş Planı için çalışmalarını hızlandırdı. Bununla da kalmayıp, neredeyse yok olma noktasına gelmiş Esad’ı kurtarmak için PKK & PYD ile görüşmelere başladı.
Zaten Esad Yönetimi ile bağlarını sürdüren PKK & PYD Terör Örgütü, bir ABD‘ye bir Rusya‘ya yanaşarak iki yüzlülüğünü daha da belirginleştirdi. PYD, ABD’nin baskılarına rağmen Barzani Peşmergeleri ile bir türlü uzlaşmadı ve aksine Barzani’ye karşı Irak’taki isyanlara öncülük etti.
ABD, Türkiye’nin uyarılarına rağmen sürdürdüğü yanlış politikaları sonucu şimdi daha da çaresiz durumda. OrtaDoğu, içinde Türkler, Kürtler ve birçok halklar yaşasa da, temel olarak bir Arap yurdu. Bu bölgede, Araplar ile dost olmayan hiçbir halkın huzur içinde yaşaması mümkün değil. Bölge, ellerindeki derme çatma silahlarla kendilerini kahraman zanneden Kürt Ayrılıkçıları da yutacak kadar geniş. Müttefik gibi görünseler de İran ile bölge halkları arasındaki dostluklar da sağlam değil. İran Ordusu, sıranın kendilerine de geleceğini düşünerek uzun zamandır Mahabad bölgesindeki Kürt sınırlarını mayınlıyor. İran Yönetimi bir yandan OrtaDoğu’da savaşırken, bir yandan da ekonomik kriz içerisinde Rusya’dan 5 Milyar Dolar kredi talebinde bulunuyor. Rusya, arkasında bir Körfez Sermayesi olmadan uzun bir savaşı yürütecek ekonomik güce sahip değil.
Sonuç olarak, bu toprakların sahibi olmayanlar bölgede kalıcı olamayacaklar.
