Daiş Terör Örgütüne karşı mücadele eden Uluslararası Koalisyon, yakalanan Daiş militanlarını Kuzey Doğu Suriye’de bulunan hapishanelere doldurmuştu. Daiş tutuklularının bulunduğu 3 büyük hapishane Suriye’nin kuzey doğusundaki PKK & PYD Terör Örgütünün sorumluluğuna verildi.
Zaman içerisinde zengin aşiretlere mensup olan Daiş tutukluları binlerce dolar rüşvetler ödeyerek hapishanelerden çıktılar. Serbest kalan Daiş militanları Idlib üzerinden Türkiye’ye yönlendirildi. Bu konuda bir araştırma haber yayınlayan Guardian gazetesi konuyla ilgili olarak şunları yazdı:
“İki serbest bırakılan (Daiş militanı) adamla yapılan röportajlara ve resmi belgelere göre, Suriye’nin kuzeydoğusundaki hapishanelerden sorumlu Kürt liderliğindeki güçler, IŞİD ile bağlantılı olduğu iddia edilen yaklaşık 10.000 erkeği barındırıyor.
Serbest bırakma formunun bir kopyası, yargılanmadan hapsedilen Suriyeli erkeklerin serbest bırakılmak için 8.000 $ (6.000 £) para cezası ödeyebileceğini gösteriyor.
Anlaşmanın bir parçası olarak, serbest bırakılan mahkumlar, herhangi bir silahlı örgüte yeniden katılmama ve kuzey ve doğu Suriye’yi Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altında bırakma sözü veren bir bildiri imzaladılar.
…
SDG sözcüsü Farhad Shami, Guardian’ın elde ettiği ve serbest bırakılanların imzaladığını söylediği belgenin resmi olduğunu yalanladı ve böyle bir uygulamanın olmadığını söyledi.”
Bethan McKernan and Hussam Hammoud tarafından hazırlanan haberde röportaj yapılan Daiş militanlarının sözlerine de yer verilerek şunlar belirtildi:
“Mart ayında serbest bırakılan Ebu Cafer, IŞİD’in elindeki Rakka’da güvenlik görevlisiydi ve burada grubun sade İslam yorumuna uymayan yerel insanları cezalandırmak ve infaz etmekle ün salmış bir şubede çalışıyordu.
8 bin dolarlık para cezasına ek olarak, kimseyi incittiğini reddeden Ebu Cafer, çeşitli QSD yetkililerine 22.000 dolar daha rüşvet verdi, bu parayı yakınlardaki Tabqa’daki varlıklı ailesinden bazı mülklerini satmalarını isteyerek topladı.
Ebu Cafer şunları söyledi: “PYD görevlileri işkence yapmak için soruşturma odalarının çatısına asarlardı, aç ve susuz bırakırlardı. IŞİD lideri olarak biz görevdeyken tutukladığımız insanlara yaptığımızın aynısını onlar da yaptılar. Şimdi buna gerçekten çok pişmanım ama yaptığım onca şeyden sonra kendimi kurban olarak tanımlayamam.
“Serbest bırakma süreci kolay değildi, ancak birçok SDG lideriyle temasa geçtikten sonra ailem SDG’nin kamu maliyesi departmanına resmi 8.000 dolara ek olarak 14.000 dolar rüşvet ödedikten sonra beni hapisten çıkarmayı başardı.”
Haber Kaynağı: https://www.theguardian.com/world/2021/nov/22/former-is-fighters-say-they-paid-way-out-of-kurdish-jail-in-reconciliation-scheme
