Mısır Örneğinde Arab Baharı’nın Geleceği!

Hüsnü Mubarek’in devrilmesinin ardından Mısır yeni bir döneme girdi. 2011 sonunda yapılan milletvekili seçimlerinde Müslüman Kardeşler Örgütü % 50’ye yakın oy aldı. Mısır’ın geleceğini İslamcı grupların belirleyeceği artık çok açık.
Mısır örneği, sadece Arap ülkeleri için değil, Batı, ABD, İsrail ve Türkiye için de önemli işaretler taşıyor.

Amerikan Pew Araştırma Şirketi’nin Mısır’da son yaptığı kamuoyu araştırmasında çarpıcı sonuçlar var. Bu sonuçlardan bazılarını maddeler halinde kısaca ifade edelim:

Mısır’daki isyanı başlatan 6 Nisan Gençlik Hareketi ile sonradan isyana destek veren Müslüman Kardeşler Örgütü en popüler sivil toplum kuruluşları. Onları, Silahlı Kuvvetler Konseyi takip ediyor.

  • Ülkenin iyiye gittiğine inananların sayısı geçen yıl % 65 iken bu yıl % 53’e inmiş. Kötümserlerin oranı da % 34’ten % 41’e çıkmış.
  • Demokrasiye inananların oranı % 71’den % 67’ye inmiş.
  • Ekonominin iyiye gittiğine inananların oranı % 27, kötüleştiğini belirtenler ise % 71.
  • Dini liderlere güven % 83, Askerlere güven % 75 ve Medyaya güven % 70 düzeyinde.
  • Genel olarak siyasal gruplara ve liderlere olan güven gittikçe azalıyor.
  • Güçlü bir demokrasi ile güçlü bir ekonomi isteyenlerin oranı birbirine eşit durumda.
  • Adil yargılanma (%81), Ekonomik Gelişme (%81), Hür Basın (% 62), Hukuk ve Düzen (% 60), İfade Özgürlüğü (% 69), Hilesiz Seçimler (% 58), Dini Partilerin Hükümete girmesi (% 50) gibi kavramlar fazlasıyla önemseniyor.
  • İslam’ın siyasi hayata olumlu katkıda bulunacağına inananların oranı geçen yıl % 82 iken bu yıl % 64’ye inmiş. Olumsuz bakanların oranı ise geçtiğimiz yıl % 2 iken bu yıl % 25’e çıkmış.
  • Doğrudan Kuran hukukunun uygulanmasını isteyenlerin oranı % 60 civarında. İslami değerlere bağlı kalınmasını isteyenler ise % 32 civarında. Eğitim düzeyi arttıkça, Şeriat hükümlerini destekleme oranı düşüyor, yaş oranı arttıkça da dindarlık yükseliyor.
  • Geçtiğimiz yıldan bu yana, dine bakış konusundaki fikirlerde radikalleşme eğilimi artmış.

Araştırmanın belki de en ilginç olan kısımları Türkiye ve Amerika Birleşik Devletlerine olan bakış açısı.

  • Obama yönetiminin Arap dünyasına örnek gösterdiği Türkiye’yi örnek alanların oranı % 17, buna karşılık Suudi Arabistan’ı örnek alanların oranı ise % 61.
  • Obama’ya olumlu bakan gençlerin oranı geçtiğimiz yıl % 44 iken bu yıl % 24’e düşmüş. Aynı şekilde, 50 yaş üstü Amerika ile yakın ilişkiler kurulmasına korkuyla yaklaşıyor.
  • Gençler ve eğitim düzeyi yüksek olanlar İsrail ile barışın sürdürülmesinden yana. Eğitim düzeyi düşük ve yaşı ilerlemiş olanlar ise İsrail’e daha fazla düşmanlık besliyorlar.

Araştırma sonuçları bize şunları söylüyor. Genç ve yaşlı kuşak arasında özellikle din konusunda derin bir görüş ayrılığı var. Din kurallarına eşdeğer düzeyde ekonomik gelişme, adalet ve hürriyet kavramları önemseniyor. Müslüman Kardeşler yönetimi, ekonomik gelişmede başarılı olmak zorunda. Dindar tabanın Şeriat baskısı ve İsrail düşmanlığı ile kendilerini iktidara taşıyan ABD arasında zor bir durumda kalacaklar. Bu gelişmelerden en fazla kaybeden Obama yönetimi. Ekonomik ve siyasi alandaki her olumsuzluğun faturası ABD’ye çıkacak ve Amerikan düşmanlığı daha da artacak. İsrail ile Mısır arasındaki gerilim artacak. Filistin ve Hamas yönetimi ile Mısır arasındaki işbirliği güçlenecek. Arap dünyası için Türkiye örnekliği ise, boş bir hayalden öteye geçemeyecek.

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director