ABD Yönetimi, son Daesh lideri Hasan El-Kureyşi’nin öldürüldüğünü duyurdu. Ardından Daesh bir açıklama yaptı ve yerine Hüseyin El-Kureyşi’nin geçtiğini açıkladı.
Dünyadaki İslamcı Örgütler üzerine çalışan bir uzman olarak acı içerisinde gülüyorum. Bugüne kadar öldürüldüğü duyurulan Daesh liderlerinin ölümlerine ilişkin tek bir fotoğraf ve inandırıcı belge yok. Örneğin, önceki liderler İbrahim El-Kureyşi ve EbuBekir El-Bağdadi’nin öldürülmesine ilişkin de inandırıcı bir belge sunulmadı. Her 3 lider de çevreleri kuşatılınca kendilerini patlatmışlar. Aynı senaryoyu El-Kaide liderleri için de görmüştük. Usame bin Laden’in, Pakistan Askeri İstihbarat şehri içerisinde öldürüldüğü belirtildi. Eymen El-Zevahiri’nin ise Kabil’de bir Taliban liderinin evinde öldürüldüğü, duyuruldu.
Asıl ilginç olan hususlar şunlar:
-
İbrahim El-Kureyşi’nin ölüm duyurusu, Türkiye’nin El-Bab Operasyonu’ndan sonraydı. Daesh Terör Örgütüne karşı en büyük darbeyi Türk Silahlı Kuvvetleri vurdu. Hatta bu Operasyon sırasında ABD, Fırat’ın doğusundaki Daesh militanlarının Türk Ordusuna saldırmasına hiç engel olmadı ve Türkiye’ye yardım etmedi.
-
EbuBekir El-Bağdadi’nin ölüm duyurusu, Türkiye’nin Afrin Operasyonu’ndan sonraydı. Türkiye bu dönemde Daesh’in birçok liderini yakalayıp fotoğraflarını yayınladığında, ABD de EbuBekir El-Bağdadi’ye Operasyon yaptığını açıkladı. Bağdadi kendisini patlatmıştı ve ortada yine ceset ve fotoğraf yoktu.
-
Usame bin Laden’in ölüm duyurusu, El-Kaidenin artık gözden düştüğü ve militan toplayamadığı bir dönemde yapıldı. Pakistan Askeri İstihbarat binalarının ortasında yaşayan Laden’e operasyon yapıldığı ve cesedinin denize atıldığı, söylendi. Ne ceset, ne fotoğraf yoktu.
-
Eymen El-Zevahiri’nin ölüm duyurusu, ABD’nin Taliban ile anlaşarak Afganistan’ı terk ettiği bir dönemde yapıldı. ABD, bir gece ansızın bütün modern silahlarını Taliban’a bırakarak ülkeden adeta kaçtı. Zevahiri’nin evine yapılan operasyonla ve ölümü ile ilgili tek inandırıcı fotoğraf veya belge yayınlanmadı.
Yukarıdaki örneklerde, ölüm fotoğraflarının yayınlanmasının etik olmadığını düşünenler olabilir. ABD ve Pentagon’un böyle bir gerekçesi de temelsizdir. Daha önce öldürülen ve ülkeleri iç savaşa sürüklenen bazı liderlerin fotoğrafları bütün dünya basınında yer almıştır.
Usame bin Laden’in Afgan direnişinin lojistik sorumlusu olarak Suudiler ve CIA adına çalıştığını biliyoruz. Afgan Mücahitleri (Hizbi İslami ve Cemiyeti İslami) Ruslar karşısında başarılı olunca, ABD’ye karşı çıkmaya başladılar. Pentagon bu defa da Pakistan ile ortaklaşa olarak Taliban’ı örgütledi ve Afganistan’a gönderdi. Bunlar artık herkesin bildiği tarihi gerçekler.
Daesh Terör Örgütü’ne gelince. Ömrünü İslamcı Örgütler üzerine araştırma ile geçirmiş bir Uzman olarak söyleyebilirim ki; Daesh Felsefesi bir stüdyo kurgusu gibiydi. Tarihte ve bugün, İsrail’e ve ABD’ye düşman olmayan bir İslamcı örgüt görülmemiştir. Kendisi dışındaki bütün İslamcı Örgütleri ve devletleri düşman kabul eden bir İslamcı Örgüt bugüne kadar duyulmamıştır. Daesh Terör Örgütü’nün kurucu lideri ABD’nin Irak hapishanelerinde rahatça dinsel konuşmalar yaptı. Daesh, Irak ve Suriye’de ele geçirdiği bütün toprakları kademe kademe PKK & YPG Terör Örgütlerine teslim etti. Daesh ile PKK arasındaki çatışmalar son derece göstermelikti. Daesh, Suriye’nin güney batısındaki Suveyda bölgesini ele geçirmişti. Daesh, sınır komşusu İsrail’e tek bir kurşun atmadı ve İsrail Ordusu da Daesh’a karşı hiçbir operasyon yapmadı. Daesh militanlarının birçoğu ABD tarafından Afganistan’a taşındı. Fakat Daesh, Taliban’a karşı güçlenemedi.
Bu örnekleri çoğaltmak ve konuyu uzatmak istemiyorum. Daesh Terör Örgütü konusunda Türkçe ve İngilizce iki kitap yayınladım. Yine Daesh konusunda Türkçe ve İngilizce iki bilimsel makale yazdım. Merak edenler bunlara bakabilir.
Kısacası Daesh terör örgütü, felsefesi, marşları, kıyafetleri, propaganda yöntemleri, çıkardıkları profesyonel yayınları, video programları ile profesyonel bir stüdyo çalışmasıdır. Örgütün kuruluş amacı, dünyadaki radikal İslamcı militanların Ortadoğu’ya gönderilerek burada imha edilmesidir. Bu amaç gerçekleşmiştir. Şimdi dünyanın her ülkesinden binlerce militan Suriye’nin kuzeyindeki Ayn İsa ve El-Hol kamplarında tutuklu bulunmaktadır. PKK Terör Örgütü, son 5 yılda yine binlerce militanı rüşvet karşılığında serbest bırakmıştır. Ve PKK Terör Örgütü, daha önce Daesh için çalışan Arap Aşiretleri ile şimdi ortak bir koalisyon kurmuştur. Suriye’nin kuzeyindeki Sünni Muhaliflere ve Türkiye’ye karşı eylem yapmak şartıyla serbest bırakılan Daesh militanları, şimdi her gün Türk Güvenlik Güçleri tarafından yakalanmaktadır. Daesh Terör Örgütü’ne karşı gerçekten mücadele veren tek ülke Türkiye’dir.
Durum böyle iken, ABD’nin Daesh’in son liderinin öldürüldüğünü duyurması sahte bir kahramanlık gösterisidir.
Sizlere aşağıda linklerini verdiğim bilimsel araştırmalara ek olarak yeni bazı belgeler ve fotoğraflar ekliyorum. Bunlar, ABD Yönetimi ile Pentagon’un söylediklerini yalanlamaktadır.
ABD yönetiminin terör mücadelesinde müttefiki Türkiye’yi yalnız bırakması ve terör örgütleri ile birlikte çalışması büyük bir hatadır. ABD kamuoyu bu gerçekleri iyi görmeli ve konuyu iyi araştırmalıdır.
BAZI KAYNAKLAR:
Manaz, A. (2020). Daesh Project: Daesh / Deash / ISIS / ISIL Project. Google Books: https://play.google.com/store/books/details?id=fMLgDwAAQBAJ
MANAZ, A . (2020). Daesh Terrorist Organization. ASSAM Uluslararası Hakemli Dergi , 7 (16) , 57-78 . Retrieved from http://dergipark.org.tr/tr/pub/assam/issue/53879/657928
Manaz, Abdullah (2019). Daiş (Deaş/Daeş/Işid) Projesi. Google Kitaplar: https://play.google.com/store/books/details/Dr_Abdullah_MANAZ_Daiş_Deaş_Daeş_Işid_Projesi?id=BcyVDwAAQBAJ
Manaz, A. (2019). Sünni Muhalefeti Tasfiye Projesi Olarak Daiş Terör Örgütü. 13. Uluslararası Kamu Yönetimi Sempozyumu, GaziAntep Üniversitesi.
Manaz, A. (2015). The Terrorism in Turkey. Google Books: https://play.google.com/store/books/details/Dr_Abdullah_Manaz_Terrorism_in_Turkey?id=dVisCAAAQBAJ
Kuzey Suriye’de Daesh & PKK & YPG İşbirliği
