Kürtler Üçe Bölündü!

Tarihe fazla dalmadan ifade edilirse Saddam Hüseyin, 1970 yılında özellikle dağlık olan Dohuk, Erbil ve Süleymaniye bölgelerinde Kürtlere bir Özerk Bölge ihdas etmişti. Kürtler, Kerkük’ü ve Musul’dan bazı alanları da talep etmişler ancak Saddam yanaşmadı. Molla Mustafa Barzani 1974 yılında sonuçsuz kalan ikinci görüşme döneminin sonunda, “Özerklik için onlarca yıl savaştık, gerekirse Kerkük için de bir on yıl daha savaşırız” diyerek daha o yıllarda hedeflerini ortaya koymuştu.

Dönemin iki önemli lideri olan Talabani ile Molla Mustafa Barzani 1975 yılından sonra ayrıldılar. Bu tarihten sonra İran yanlısı bir politika güden Talabani Süleymaniye il sınırlarında, Barzani ise Dohuk ve Erbil bölgesinde egemen oldu.

Sovyetlerin dağılmasını takiben Kürdistan ve Büyük Ortadoğu projelerine hız veren Amerika Birleşik Devletleri 1991 Birinci Körfez Savaşı sonrasında Irak’ın Kuzeyinde Güvenli Bölge tesisini takiben KDP (Kürdistan Demokratik Partisi) ve KYB (Kürdistan Yurtseverler Birliği) arasındaki buzları eritti. Takiben ortak seçimler ve parlamento hayata geçirildi. Hatta bu dönemden sonra KDP ile KYB arasındaki sınıra Türk Genelkurmay’ından bir Albay’ın komuta ettiği çoğunluğu Türkmenlerden oluşan Bin kişilik bir Barış Gücü bile yerleştirildi. 1998 yılında ise Talabani ve Mesut Barzani Washington’da barıştırılıp Ortak Hareket kararı aldılar.

Her ne kadar Ortak Yönetim altında birleşmiş olsalar da KDP ile KYB egemenlik alanları fiili olarak devam etti. Her iki grup da kendi alanlarında kendi güçlerini muhafaza ettiler. Bu arada PKK Terör Örgütü de Türkiye sınırından başlayarak İran Sınırı boyunca hem Barzani hem de Talabani bölgesinde etkinliğini sürdürdü.

2003 Irak İşgalini takiben ABD, her üç grubu birleştirmek için büyük çabalar sarfetti. PKK Terör Örgütü’nü göstermelik olarak ikiye bölüp bir kısmını gelecekteki Suriye isyanında kullanmak üzere Sincar Telafer bölgesine yerleştirdi. Suriye iç savaşında PKK Terör Örgütü ile İttifak kuran Amerika Birleşik Devletleri son olarak Kobani’de bir Tiyatro sergiledi. Yine kendisine bağlı Daiş Terör Örgütü’ne karşı hava ve silah desteği verdiği PKK ve Barzani Güçlerini birleştirmek istedi. Ancak PKK Terör Örgütü bu birlikteliğe yanaşmadı ve kendisini Kürtlerin Kahramanı ilan etti. Bu dönemden itibaren, PKK Sincar ve Suriye bölgesinde, Barzani ve Talabani de kendi egemenlik alanlarında etkinlik kurdular.

Türkiye’nin, Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgesel planlarına karşı çıkmasıyla birlikte Türkiye, Rusya, İran ve Irak arasında kurulan ittifak bölgenin kaderini değiştirdi. İsrail desteğinde Referandum kararı alan Barzani’ye karşı Türkiye, İran ve Irak Hükümetleri ortak eylem kararı aldılar. Netice’de başta Kerkük bölgesi olmak üzere, 2003’ten sonra Barzani’nin yerleşmek istediği Sincar, Musul, Kerkük, Diyala, Hanekin bölgeleri Kürt güçlerinden geri alındı.

Kerkük Bozgunu, bu üç Kürt Örgütü için de tarihsel bir yenilgi ve bozgun oldu. Özellikle yıllardır demografik yapısı Kürtler lehine bozulan kent saatler içinde boşaldı. Son 15 yıldır para, silah ve siyasal desteklerle kente yerleşen Kürtler Erbil ve Süleymaniye bölgelerine kaçtılar. Kente Kobani Kahramanı edasıyla giren PKK Terör Örgütü çocukların bile ellerine silah vererek ortaya çıksa da birkaç saat sonra tamamen ortadan kayboldu.

Neticede şimdi Suriye ve Irak’ta birbirine düşman Üç Büyük Kürt Örgütü var. KDP, KYB ve PKK birbirlerini suçluyor ve hain ilan ediyor. Seçimler belirsiz bir tarihe ertelendi. KYB Bağdat ile anlaştı, hem Petrol gelirleri, İran ile Sınır Güvenliği ve Gelirleri, Memur Maaşları gibi birçok konuda önemli imtiyazlar elde ette. IKBY yani Irak Kürt Bölgesel Yönetimi darmadağın oldu.

Amerika Birleşik Devletleri’nin uzun yıllardır kurmaya çalıştığı birliktelik bir günde bozuldu. Hem ABD, İsrail ve Batı’nın, hem de Kürtlerin Bağımsız Kürdistan hayali suya düştü.

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director