İRAN VE ESSED REJİMİ SURİYE’DEKİ TÜRK MİRASINI YOKEDİYOR!…

Suriye Televizyonu’ndan Sami Cuma tarafından bugün yayınlanan bir araştırma haber, İran ve Essed rejiminin sistemli olarak Osmanlı dönemine ait Türk mirasını yoketmeye çalıştığını ortaya koydu.

Haberin tam metnini sizler için Türkçe’ye çevirdim. Parantez içlerindeki açıklamalar yazının anlaşılması için tarafımdan eklenmiştir.

(Irak’ta) Al Siraj Camii’nin Yıkılması ve (Şam’da) Tarihi Arşivin Yakılması… İran, bölgedeki Osmanlı Eserlerini Yok Ediyor!

Irak’ın Basra kentindeki Siraji Camii’nin (Türkler tarafından yapılan) tarihi minaresinin ve camiin büyük bir bölümünün “Sokak Genişletme” bahanesiyle yıkılmasından bir gün sonra, Şam’ın merkezindeki Tarihi Belgesel Merkezi ve içindeki “Suriye Tarihinin Yarısı” olarak nitelendirilen belgelerin yanması aynı derecede vahim bir tarihi suç olarak ortaya çıkıyor.

Birkaç gün önce, Şam’ın merkezindeki Saruca bölgesinde (Bu mahalle tarihi bir Türk mahallesidir ve Mustafa Kemal’in Şam görevi sırasında kaldığı ev de buradaydı. Mahalle daha önce de büyük bir yangın geçirmişti ve Atatürk’ün ilk görev yerinde kaldığ ev bu yangında yokolmuştu) Şam tarihinin korunmasındaki arkeolojik alan olan ve milyonlarca belgenin bulunduğu “Tarihi Belgeler Merkezi”ni etkileyen büyük bir yangın çıktı.

Tarih Bölümü öğrencilerine Osmanlı İmparatorluğu Tarihi dersi veren Şam Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden bir Doktor, Suriye TV’ye yaptığı açıklamada; “Tarihi Belgeler Merkezi’nin Osmanlı bölümünde yer alan el yazmalarının paha biçilmez olduğunu, merkezin bölgedeki Osmanlı hakimiyeti dönemindeki hukuk mahkemelerinin el yazmalarını içerdiğini, Suriye’nin tarihini, siyasi, ekonomik, sosyal ve dini açıdan belgeleyen önemli bir arşiv olduğunu ayrıca Osmanlıca yazılmış askeri ve idari kararları ve fermanları da içerdiğini” söyledi.

İsmini açıklamamayı tercih eden Doktor; “İran’ın Arap bölgesindeki Osmanlı hakimiyetinin bütün özelliklerini ortadan kaldırmaya çalıştığını ve meselenin sadece Şam’la sınırlı olmadığını, Halep ve Humus gibi Suriye’nin diğer şehirlerindeki eski eserleri de kapsadığını” belirtti.

Saruca yangınının Eski Şam’daki en önemli arkeolojik evleri kül ettiğini vurgulayan Doktor; “Yangından etkilenen meydanın, Memluk ve Eyyubi şehzadelerinin ve ardından Osmanlıların yaşadığı bir açık hava müzesi olarak kabul edildiğini, Şam tarihinin bir örneğini temsil ettiğini, Halid El-Azim, Abdurrahman Paşa El Yusuf, Emiru’l Hac gibi ünlü Şamlıların evleri ile çevrili olduğunu” kaydetti.

Doktor; “Bushan Şaban’ın kurduğu ve başkanlığını yaptığı sivil toplum kuruluşu Vatan Belgesi Vakfı’nın, Eski Eserler ve Müzeler Müdürlüğü’ne bağlı Tarihi Belgeler Merkezi’nin yakılmasından en çok fayda sağlayan kuruluş olduğunu, Vatan Vakfı’nın, resmi internet sitesindeki giriş sayfasında belirttiği üzere “Ulusal hafızayı kayıp, tahrifat veya sahtecilikten korumak, çağdaş Suriye tarihini yeniden yazmak” bahanesiyle Belgeler Merkezi’ndeki İran ve Safevi Devleti arşivine el koyduğunu” ifade etti.

Avukat Said El-Azim, Eski Şam’da zaman zaman çıkan yangınların nedenlerine ilişkin Al-Kuds Al-Arabi gazetesine verdiği röportajda, aktif olarak Eski Şam’da demografik değişiklik yapmak isteyen İranlı milisleri suçladı.

Irak’ta, İran’a mutlak bağlılığı ile tanınan ve İran müdahalesine karşı çıkan göstericilere karşı katliamlar gerçekleştirdiği için Assad Al-Irani (İranlı Essed) olarak anılan Basra Valisi Assad Al-Eidani de Irak’ın güneyindeki Basra Valiliği’ndeki yaklaşık 3 asırlık Al Siraj Camisini yıkmıştı.

Basra’daki caminin yıkılmasıyla ilgili olarak Şam Üniversitesi Tarih Bölümü’nden bir Doktor Suriye TV’ye; “Basra’daki Al-Siraj Camii minaresinin Osmanlı döneminde yapılan en eski mimari eserlerden biri olduğunu, üslubunun o dönemi yansıttığını, yıkılmasının çeşitli tarihi dönemlerin etkileriyle temsil edilen Arap bölgesinin maddi mirasına karşı bir suç olduğunu” söyledi.

Doktor; “Eski dostlukları olan Irak Kültür Bakanı Ahmed Fakak Al-Badrani ile de görüştüğünü ancak Başbakan Muhammed Al-Sudani’nin İran ve Halk Seferberlik Milislerinin desteklediği Basra Valisi üzerinde hiçbir etkisi olmadığına da şaşırdığını” belirtti.

Aktivistler; “Eydani’nin Basra valiliğini göstericilerden koruma bahanesiyle şehirdeki İran Konsolosluğu çevresindeki birkaç sokağı kapattığını ve cadde genişletme bahanesiyle (yukarıda ifade edilen) tarihi minareyi de yıktığını” ifade ettiler.

Doktor, “Siraj Camii’nin yıkılmasının Osmanlı İmparatorluğu’nu temsil eden tarihi bir dönemin sonlandırılması, İran egemenliğinin ilanı olarak tanımlanacak siyasi bir projeye hizmet amacını taşıdığını, sözde türbelerin kurulması ve sistematik tarihi çarpıtma yoluyla bölgenin tiyatrolaştırıldığının ifadesi olduğunu” söyleyerek sözlerini bitirdi.

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director