Sincar – Telafer Bölgesi Çatışma Alanı Oluyor!

Sincar Telafer bölgesi çok talihsiz bir bölgedir. ABD, 1990’lı yıllarda bugünkü Irak Kürt Federasyonu sınırlarını BM Güvenli Bölge sınırları ilan ederken burasını daha kuzeyde olmasına rağmen Saddam’ın insafına bırakmıştı. Bunun en önemli sebebi, 250.000 kişilik Türkmen şehri Telafer’in varlığıydı. Geçtiğimiz yıllarda burada yaşayan Yezidi azınlık için insan haklarını dilinden düşürmeyen ABD, güçlü olduğu o yıllarda bunu hiç görmedi ve çıkarı gereği görmezden geldi. Telafer’de yaşayan ve çoğunluğu Caferi olan Türkmenlerin önemli bir kısmı Necef, Kerbela gibi Güney Irak kentlerine göç ettiler. Türkiye Hükumetleri ve Genelkurmay yönetimleri, Irak’ın kuzeyinde etkin olunan yıllarda buradaki Şii Türkmenleri hiç hatırlamadılar. Sonraki yıllarda, Irak Genel Seçimleri sürecinde Şii Türkmenlerin çoğunluğu da Türkmeneli Hareketine değil Sistani’nin desteklediği partilere yöneldiler.

Sincar Telafer Bölgesi, çok stratejik bir bölgedir ve Kuzey Suriyeli Kürt Ayrılıkçıları ile Kuzey Irak Kürt Ayrılıkçıları arasında siyasi bir köprü durumundadır. PKK Terör Örgütü bölgedeki en önemli güç olduğu için, Suriye İç Savaşı öncesinde ABD, PKK’yı göstermelik olarak (Kandil ve Sincar) ikiye bölmüş ve Sincar’da yerleşen PKK militanlarının Kuzey Suriye’deki Kürt ayrılıkçılığını organize etmesini sağlamıştı. PYD, YPG örgütlenmesi tamamlandıktan sonra ABD, hem Irak hem de Suriye Kürt ayrılıkçılığının hamisi olduğunu açıkça ortaya koymuştu.

Günümüzde Sincar, ABD’nin Erbil bölgesindeki havaalanlarına gelen askeri lojistiğin PYD, YPG militanlarına ulaştırılması konusunda köprü durumundadır. Son aylarda, Suriye’nin güneyinde sürekli olarak ABD öncülüğündeki Koalisyon güçlerinin hedefi haline gelen İran yanlısı gruplar, şu günlerde Sincar bölgesine taşınmaya başladılar. Bu durum tabiatıyla hem Irak hem de Suriye PKK örgütlerini derinden rahatsız etmeye başladı. Sincar’da kurulan Halk Seferberlik Güçleri (ki içlerinde hem Sistani hem de İran yanlısı irili ufaklı gruplar yer almaktadır) sadece askeri olarak değil, nüfus olarak da tekrar bölgeye yerleşme kararı aldılar.

Ortadoğu Santranç Tahtası gibidir. Oyuncular bir taş oynatınca karşı taraf da oynatabileceği taşları kullanmaya başlar. Bunların içerisinde ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, İran gibi dış oyuncular daha etkin durumdadır.

Bu gelişmeler, Büyük Kürdistan projesi açısından da üzerinde durulması gereken bir husus. Türkiye ve bölgedeki stratejik gelişmelere göre Suriye ve Irak Kürdistan alanlarının birleştirilmesi için İngiltere ABD İttifakınca bir gerekçe olarak da kullanılabilir. Bu konuda dikkatli olmakta büyük yarar var!..

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director