“1980’li yıllardan sonra yükselişe geçen Radikal İslamcıları, stratejik alanlarda toplayarak, kendi düşmanlarıyla savaştırmak, kendileri için tehdit oluşturanları da burada tasfiye etmek” için MI6, Mossad ve CIA öncülüğünde kurulan Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır ve Körfez ülkelerinden lojistik destek alan, ortak çıkarları sebebiyle Rusya ve Suriye Rejimi tarafından da desteklenen Daiş Projesi artık bir çıkmaz içinde.
Bunun birinci nedeni, Dünya İslamcılığı artık Daiş için Militan üretmiyor. Ne Batı’dan, ne Doğu’dan Daiş Terör Örgütü’ne yeni katılım neredeyse sıfır noktasında. Şu anda, Suriye, Afganistan, Sina Bölgesi ve Orta Afrika’da kısmen varlık gösteren Daiş Terör Örgütü, Batı çıkarları için Müslümanlara karşı savaşını sürdürmeye çalışıyor.
Suriye’de Daiş Terörünü kendi sınırında bitiren tek ülke Türkiye. Zaten Daiş Projesi’nin destekçisi bulunan ABD, Rusya ve Esad Rejimi Daiş tehdidini sürekli gündemde tutuyorlar. ABD, Suriye’de etkinliğini yitiren Daiş militanlarının birçoğunu Afganistan’a ve Libya’ya taşıdı. Suriye rejimi şu günlerde Şam’ın hemen güneyindeki Yarmuk, Kadem bölgesindeki Daiş varlığını temizlemek için uğraşıyor. Tanif – Deyrozor arasındaki çöl bölgesinde, ABD’nin Tanif üslerinden desteklenen Daiş varlığı devam ediyor. İngiltere ve ABD, zaman zaman kendi kontrollerindeki Daiş gruplarını Rusya ve Suriye’ye karşı savaştırıyorlar.
Daiş Terör Örgütü, İslam dünyasında Batı çıkarlarını koruyacak alanlarda üstlenmişti. Nitekim Gazze’yi abluka altına almak ve Hamas ile mücadele etmek için Sina’da var olmasına izin verilen Daiş Terör Örgütü burada halen etkin. Mısır yönetimi, Müslüman Kardeşler çizgisinde kendisine muhalif olanların Daiş’e katılması için büyük umut besledi ancak Mısırlı Dini Gruplar ve Âlimler, Daiş’i bir Harici Grup olarak tanımlamışlardı. Sina bölgesinde Mısır’ın başlattığı operasyonlarda Daiş Merkez Sorumlusu Nasır Ebu Zakul ile birlikte 200’ü aşkın militan öldürüldü, Mısır ordusu ise 33 asker kaybetti.
Afganistan’daki Daiş varlığı ise tam bir tiyatro. ABD, Taliban’a karşı örgütlemeye çalıştığı Daiş gruplarına büyük lojistik destek veriyor, kendi helikopterleri ile taşıyor ve Daiş’e saldıran Taliban gruplarına bomba yağdırıyor. Buna rağmen, ABD Afganistan’da tamamen üslere hapsedilmiş durumda. ABD askerleri şehir merkezlerinden birkaç kilometre ötedeki üslerine bile helikopterler ile taşınıyor.
Libya’da Daiş varlığı neredeyse yok olma noktasına geldi. Kuzey Libya’da barınamayan Daiş grupları Güney Libya’ya indilerse de burada da Tuaregler (Afrika Türkleri) tarafından barındırılmadılar. Nijerya’ya Boko Haram’a katılanlar oldu.
Dünya genelinde, ilk propaganda ve heyecanla Daiş Terör Örgütü’ne katılan militanların önemli bir kısmı ülkelerine döndü. Ülkelerine dönenlerin az bir kısmı tutuklandı, büyük bir kısmı takibat altında tutuluyor. Özellikle Suriye – Irak merkez bölgesinde Daiş’ten geriye tam bir hezimet, ahlaki rezillik ve dağınıklık kaldı. Bölgeye gelip din nikâhı ile evlendikleri Daiş militanlarından hamile kalan çoğu çocuk yaştaki genç kızlar çeşitli kamplarda sefalet içerisinde.
MI6, Mossad ve CIA şimdi Daiş gruplarındaki dağınıklığı toparlamaya ve son bir stratejik savaş başlatmaya hazırlanıyor. Daiş merkezlerinden kaçanlar için ise geride kalan yöneticileri “gizlenin, uykuya dalın, bekleyin” diyerek umut aşılıyor.
Ancak, dünyadaki bütün diğer İslami Gruplar için Daiş Terör Örgütü artık Harici olarak damgalanmış durumda. Bu yüzden bu projenin yeniden toparlanması ve dirilmesi oldukça zor olacak.
