PKK Terör Örgütü ile Latin Amerikalı Marksist Leninistler Müttefik

Son yıllarda sürdürülen Açılım Süreci çerçevesinde PKK Terör Örgütü yandaşları gösterişli bir Nevruz daha kutladı. Bu Nevruz’un öncekilerden bir farkı vardı ve PKK Terör örgütünün bundan sonraki müttefiklerini ve yol haritasını gösterir nitelikteydi. Diyarbakır’da yapılan Nevruz gösterilerine, İspanya’daki BASK Hareketi temsilcileriyle birlikte Latin Amerikalı Marksist Leninist gerilla örgütlerinin sözcüleri de katıldı ve konuşmalar yaptılar.

Havana’dan Kolombiyalı Devrimci Silahlı Güçler Hareketi’nin (FARC-EP) mesajında şu ifadeler bulunuyordu:

Kardeşimiz olan Kürt halkına, siyasi temsilcilerine ve gerillalarına Kürt halkının yeni yıl bayramı Newroz vesilesiyle kardeşçe devrimci selamlarımızı yolluyoruz. Barış ve halkının bütünlüğü için verdiği antiemperyalist ve ulusal mücadelesinde Kürt halkına başarılar diliyoruz. Bizim gibi, siz de müreffeh ve demokratik bir gelecek elde etmenizi sağlayacak Büyük anavatanı kurmaya çalışıyorsunuz. Diğerlerinin bizi maruz bıraktığı insan dışı ayrım ve sömürüyü ancak halklarımız kendi kaderini tayin ettiğinde yıkabileceğiz… FARC-EP’in erkek ve kadın gerillaları gibi sizler de Kürt halkı ve lideri Abdullah Öcalan’ın çabaları sayesinde ilerleyen bir diyalog sürecindesiniz. Hem sizler hem de bizler sosyal adaletli barışın halkımız için mümkün olan en acısız biçimde, diyalogla elde edilmesi için mücadele veriyoruz. Görevinizde size başarılar diliyor, kadın ve erkek tutuklulara dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyor ve amaçlarınızı kısa sürede zaferle taçlandıracağınızı umuyoruz.

Bolivya’da yönetimde bulunan Sosyalist İlerleme Partisi (MAS) Grup Başkanı Flora Aguilar ise yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Bütün Kürt halkını bütün Kürdistan halkını en yürekten duygularla selamlıyorum. Bolivya’dan bütün Kürt halkına devrimci selamlarımızı getirdim. Burada Ezilen halkların mücadelesini sizinle paylaşmak için buradayız… Bütün dünya halklarının birlikteliğini savunuyoruz. Kapitalizme emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı bütün dünya halklarını birleşmeye çağırıyoruz. Burada bütün siyasi tutsaklara, Kapitalizme karşı mücadele eden ve şu anda cezaevinde olan bütün siyasi tutsakları selamlıyoruz ve özgürlük istiyoruz, ayrıca sayın Öcalan’a özgürlük istiyoruz.

PKK Terör örgütünün yakın ilişkiler kurduğu Bolivya’daki hareketi biraz yakından tanıyalım.

Bolivya halen Rusya yanlısı ve ABD karşıtı bir sosyalist hareket tarafından yönetiliyor. Devlet Başkanı Evo Morales, 2005 yılında % 53 gibi yüksek bir oy oranı ile Devlet Başkanı seçildi. Dünyanın en büyük kokain kaynağı durumunda olan Koka üretimini serbest bıraktı. Toprak reformu yaptı ve çiftçilere traktörler dağıttı. ABD ile Serbest Ticaret Anlaşması’nı sona erdirdi. Fidel Kastro ve Hugo Chavez ile yakın dostluklar kurdu. Ülkesindeki petrol ve doğalgaz kaynaklarını devletleştirdi ve arkasından Rusya’nın Gazprom şirketi ile 4,5 milyar dolarlık bir anlaşma gerçekleştirdi. 2008’de ülkesindeki ABD büyükelçisini sınırdışı etti. Aralık 2009’daki seçimlerde oyunu % 64’e yükseltti.

Kendisi de eski bir Koka çiftçisi olan Morales ile birlikte, Bolivya’da kokain hammaddesi üretimi korkunç boyutlara ulaştı. Yönetimdeki birçok üst düzey bürokrat uyuşturucu kaçakçılığı suçlarına bulaştı. 2011 Şubat ayında Eski Narkotik Şefi Rene Sanabria, uyuşturucu ticareti yapmaktan Panama’da tutuklandı.

Bolivya Devlet Başkanı Morales, 2013 yılında NSA Ajanı Snowden için sığınma hakkı vereceğini ilan etti. Bu sebeple Rusya’daki Doğalgaz zirvesinden dönerken, uçağında Snowden’in bulunduğu iddiasıyla Fransa, Portekiz, İspanya ve İtalya hava sahalarını kapattılar. Morales’in uçağı Avusturya’ya zorunlu iniş yaptı ve burada 13 saat gözetim altında kaldı. Bilindiği gibi Snowden Moskova’ya sığınmış ve sonra da sığınma talebi Rusya tarafından kabul edilmişti. Morales, Suriye’de Esad Hükümeti’ni destekliyor ve uluslararası politikada Rusya ile birlikte hareket ediyor. Aralık 2014’de Bolivya’da Devlet Başkanlığı seçimleri yapılacak ve Morales’in oy desteğinin % 40’larda olduğu belirtiliyor.

Bolivya gibi PKK Terör örgütü de Ortadoğu’daki Narko Terörizmin en önemli destekçilerinden birisi. Örgütün finansmanı büyük ölçüde bu yolla karşılanıyor. Afganistan’da üretilen uyuşturucular, Zahedan kenti üzerinden önce İran’a sokuluyor. Buradan, Sünni Mafya Grupları uyuşturucuyu alıp Mahabad bölgesindeki PEJAK’a teslim ediyor. PEJAK yardımı ile Türkiye ve Kandil sınırlarına getirilen uyuşturucu, Türkiye, Irak, Suriye, Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ulaştırılıyor. Geçmişte, PKK Terör Örgütü ile Esad Hükümeti uyuşturucu ve tarihi eser kaçakçılığını ortaklaşa yürütüyorlardı. Bu amaçla Lazkiye, Lübnan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nde ortak üsler kurmuşlardı. Bugün Rusya bürokrasisini yöneten Rus Mafyası da bu ticaretten önemli bir pay alıyordu.

PKK terör örgütü, Nisan ayı ile birlikte yüksek oy aldığı illerde özerklik girişimlerine hazırlanıyor. Suriye’de oluşturduğu 3 Kanton gibi, Türkiye’de de kantonlar oluşturmayı planlıyor. Böyle hassas bir ortamda, Rusya devrim ateşini alevlendirmek için hem Esad Hükümetini hem de Irak El Kaide örgütünü Türkiye’ye karşı kışkırtıyor.

Kısacası, PKK Terör Örgütü ile Rusya -Latin Amerikalı dostlarının duasıyla- Kürdistan devrimine hazırlanıyorlar. ABD ise Ortadoğu’da başlattığı yangının, bölgedeki dostlarıyla birlikte kendisini de yakacağını görmüyor. Şunu çok iyi bilmek gerekir ki, bölgede bir Kürt Devleti kurulursa, PKK Terör örgütünün hakim olduğu Rus yanlısı bir terör devleti ortaya çıkacaktır. Böyle bir durumda Barzani ailesi bile Avrupa’da sığınacak ülke arayacaktır.

PKK Terör örgütüne hizmet eden Kürtler ise, Osmanlı’ya ihanet eden Ortadoğu halkları gibi yüzyıllar boyunca lanetten ve zulümden kurtulamayacaklardır.

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director