Büyük Felakete Bir Adım Daha…

Suriye’deki iç isyan ve provokasyonlar devam ediyor. Türkiye’nin tek başına hareket etmek istemediği, ABD ve Batı’nın da silahlı bir müdahaleden çekindiği Suriye’de fazla değişen bir durum yok.
Bununla birlikte, ABD ve Batı’nın bölgeye dönük gerçek politikalarını ortaya koyan önemli gelişmeler var. Daha önceki yazımızda da belirtmiştik. Buradaki savaşın asıl nedeni yine Petrol. Ortadoğu petrollerini Akdeniz’e taşıyan en önemli petrol boru hatları Suriye’den geçiyor. Musul’dan Akdeniz’e giden iki büyük boru hattı Tartus ve Lazkiye limanlarına ulaşıyor. Petrol boru hatlarının uzunluğu yaklaşık 1.300 km. Suriye, yılda 3 Milyar dolar petrol ihracatı yapan bir ülke. Ancak hemen aşağısında, yine Suriye’den geçen ama Lübnan topraklarına girip Trablus’tan Akdeniz’e bağlanan bir petrol boru hattı daha var. Bu sebeple, Lübnan’ın Trablus kenti de bu planın bir parçası.
Trablus’un çok önemli bir başka özelliği Sünni ağırlıklı tam bir Osmanlı kenti olması. Bu sebeple, Trablus’un bazı mahallelerindeki Nusayri Şii Müslümanlar ile Sünni Müslümanlar arasında sürekli provokasyon yapılıyor. Temel amaç bu bölgedeki çatışmaların Tartus ve Lazkiye’ye doğru kaydırılması. ABD ve Batı ancak bu şekilde Suriye planını başarıya ulaştırabilir.
Suriye’de yönetim değişirse bölge de yeniden şekillenecek. Bu durumda, Lübnan’ın Trablus bölgesi de yeni Sünni Suriye Devleti’ne dahil edilebilir. Trablus kültürel ve coğrafik olarak da aslında Lübnan’dan ayrı bir bölge. Trablus’tan güneye inip Beyrut sınırlarına girdiğinizde Hıristiyan bölgesi başlıyor. Trablus Lübnan’dan koparsa, Kuzey’deki Hıristiyanlar da epey rahat edecekler.
Suriye’deki isyanın soğutulmadan, Obama yeniden seçilinceye kadar devam etmesi planlanıyor. ABD seçimleri sonrası bölge yeniden büyük bir ateş topu haline gelebilir.
Bölgedeki yeniden yapılanmanın en önemli hedeflerinden biri, Musul petrollerinin güvenli bir müttefik tarafından yönetilmesi ve Akdeniz’e ulaştırılması. Körfez’de sıkıntı yaşayan ABD ve Batılı ülkeler Irak petrolünü bu hazır boru hatlarıyla Akdeniz’e ve Batı’ya taşıyacaklar.
Bu durum, Türkiye’ye olan bölgesel ihtiyacın da kısmen sona ermesi demek. Sıra Birleşik Kürt Federasyonlarını inşa etmeye gelecek. Türkiye ya Anayasa ile ya da iç isyanlarla GüneyDoğu’ya federatif bir yapı vermeye zorlanacak. Çünkü bölgede İran’ı meşgul edecek en önemli sorun Kürtler olacak. ABD ve Batı’nın planları bu. Ama ne ölçüde gerçekleşir onu zaman gösterecek.
ABD, Afganistan ve Irak yenilgilerinin arkasından Suriye’de de yeni bir yenilgi alırsa, Amerikan ve Batı İmparatorluğunun zirveden inişinin başlangıcı olacaktır. ABD ekonomisi zaten kötü durumda. Avrupa ise, tarihinin en büyük ekonomik krizini yenmeye uğraşıyor.
Global Macro Found’un eski yöneticisi Raoul Pal; “Global ekonomi çok kötü bir noktaya gidiyor. Dünyanın görebileceği en büyük ekonomik şok ve bunu durdurabileceğimiz hiçbir şey yok!” diye söylüyor.
Bu gelişmeler Türkiye için de tarihi öneme sahip. Türkiye’yi yönetenler bu gerçekleri görmezlerse, hem kendileri hem de Türkiye için de büyük bir felaket olacak…

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director