Rusya’nın İŞİD bahanesiyle Suriye’yi işgale yeltenmesi ve Muhalifler ile Türkmen bölgelerinde katliamlar yapması, Türk ve İslam dünyasındaki Putin nefretini artırıyor. Son yıllarda ABD ve İsrail politikaları nedeniyle Rusya’ya duyulan yakınlık ve sempati ise tamamen kaybolmuş durumda.
Türkiye’nin sınır ihlali yapan Rus uçağını düşürmesi sonrası tırmanan gerginlik özellikle Türk dünyasındaki toplulukları derinden etkilemiş görülüyor. Rusya’nın Türkmenler ve Türkmen Dağına yönelik saldırıları, Özbekistan’dan Libya’ya kadar küçük büyük bütün Türk toplulukları tarafından nefretle karşılanıyor. İnternet üzerindeki forumlar ve paylaşımlarda bu konu en üst sıralarda.
Bu konudaki ilk rahatsızlıklar, Rusya’nın Hazar denizinden Suriye’ye yönelik füze saldırılarında yaşandı. Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan kapalı kapılar ardında bu saldırılardan duydukları rahatsızlıkları Rus tarafına ilettiler. Son olarak, Rusların Hazar Denizinde yaptıkları askeri tatbikatlar ve silah denemeleri bütün bölgede büyük endişe yarattı. Bazı uzmanlar, Azerbaycan petrol platformunda çıkan yangına Rusya’nın Hazar’da yaptığı bazı silah denemelerinin yol açtığını düşünüyor. Son günlerde, Birleşik Devletler Topluluğu üyelerinin neredeyse tamamına yakını, Türkiye’yi eleştirmek yerine tarafsız kalmayı tercih ettiler. Bu durumu açıklayan en güzel değerlendirme şuydu: “Evet Rusya müttefikimiz ama Türkler de bizim Gardaşımız!” Bir başkası ise: üst yönetimlerin tavrının sebebini şöyle açıklıyordu: “ Putin bizimkilər üçün qorxu mənbəyidir.”, yani “Putin bizimkiler için korku kaynağıdır”.
Türk ve İslam dünyasındaki toplum tabanında, Putin’e duyulan nefret daha açıkça ifade ediliyor. Kuzey ve Güney Azerbaycan’daki sivil toplum kuruluşları ve bazı önemli şahsiyetler, Rusya’nın Suriye Türkmenlerine yönelik saldırılarını ağır bir dille kınadılar. İran’ın Tebriz bölgesindeki Türkler arasında sadece Rusya’ya değil, Rusya’nın katliamlarına ortak olan Fars İran Yönetimine de kızgınlık artıyor. Sadece Türkiye’de değil, İslam dünyasının birçok bölgesinde Rusya’nın saldırgan politikasına karşı derinden bir nefret yayılıyor.
Birçok endişelere yol açsa da, Putin’in gerginlik ve Suriye politikası aslında Türk dünyasına büyük yararlar sağlayacak. Bu yararları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Ukrayna krizinin ardından Türkiye’ye sunulan Türk Akımı Gaz Boru Hattı, Türkiye’nin Rusya’ya enerji bağımlılığını daha da artıracaktı.
- Türk Akımı sebebiyle, Azerbaycan’dan Türkiye’ye uzanacak Nabucco Gaz Boru Hattı projesi atıl kalacaktı. Nabucco, Azerbaycan, Türkmenistan ve hatta Kazakistan Enerji kaynaklarının Avrupa’ya pazarlanması için ana koridor olacak.
- Putin’in Türkiye ve Türkmenlere karşı yürüttüğü düşmanlık politikası, Libya’dan OrtaAsya’ya uzanan Türk koridorundaki Türkmen toplulukları arasındaki siyasi ve kültürel bağları güçlendirecek.
- AKP Hükümetinin uzun yıllardır ihmal ettiği Türk Dünyası politikası yeniden canlanacak ve ikili işbirliği projeleri artacak.
- Birleşik Devletler Topluluğu ülkeleri arasında Putin’e karşı zaten varolan güvensizlik daha da artacak ve birlik bağları zayıflayacak.
- Putin’in saldırgan politikası Rusya’yı büyük siyasi ve ekonomik krizlere sürükleyecek.
- Rusya Federasyonu içerisindeki Müslüman bölgelerde ve Kafkasya’da Rus yönetimine duyulan güven daha da sarsılacak.
- Uzun vadede, Türkiye’nin kuzeyindeki askeri tehdit sınırlanacak.
Türklerin meşhur sözünü unutmayalım: “Her şerde bir hayır vardır”
