Suriye’de bir süredir sessizlik hakim. Bölgedeki son durumu ve kuvvet dengelerini kısa başlıklar halinde gözden geçirelim:
- Esad ordusu, Rusya’nın İsrail’le yaptığı anlaşma üzerine, Güney’deki sahipsiz muhaliflerin Deraa bölgesini ve Golan sınırını ele geçirdi. Neredeyse 4 yıldır Golan’ın doğusunda varlık gösteren Daiş militanları da birkaç gün içinde buhar olup kayboldular.
- ABD, müttefiki PKK ile Suriye’nin doğusundaki geniş bir bölgeyi kontrol etmekte zorlanıyor. Arap aşiretlerinin itirazları, gerginlikler gün geçtikçe artıyor. Hemen her gün bir PKK kontrol noktası patlatılıyor ve birkaç PKK militanı ölüyor. Fırat nehrini, üzerindeki barajları ve doğusundaki petrol bölgelerini işgal eden ABD, buraya sıkışmış durumda. Şimdi petrolün Akdeniz’e nasıl ulaştırılacağının planlarını yapıyor. Güney Suriye’de Tanif bölgesine sıkışan ABD & İngiliz Özel Kuvvetleri’nin ne yapacağı belirsiz. Güney Suriye Enerji Koridoru şimdilik bir düşünceden ibaret.
- ABD, İsrail, İngiltere yönetiminde ve Suudi + Emirlikler finansörlüğündeki Suriye ve Irak Projesi tıkanmış durumda. İran ve Hizbullah, Rusya’nın ricasıyla sadece Golan’dan biraz uzaklaştı ancak Irak ve Suriye’deki varlığı devam ediyor.
- Irak ve Suriye’deki Mezhep kışkırtmaları ve provokasyonları amacına ulaşmadı. Bir zamanlar Deraa’da Dürzi Federe Bölgesi kurmak isteyen İsrail, son vatandaşlık kanunu ile hem Suriye hem de İsrail’in kuzeyindeki Dürzileri de kendisine düşman etti.
- ABD Koalisyonu’nun tek umudu İran’ın parçalanması, zayıflatılması ve bu şekilde Suriye ve Irak’tan da uzaklaştırılması. Ancak İran, hem Suriye’de hem de Yemen’de direnişini sürdürüyor.
- İran’ı parçalamak için önce onu ayakta tutabilecek Rusya ve Türkiye’ye de Ekonomik Operasyon başlatıldı. Bu Operasyonun arkasında sadece ABD yok. MI6, CIA, Mossad birlikte çalışıyor.
- ABD ve Müttefikleri, çaresizlik içinde örtülü operasyonlar, yalan haberler, algı yönetimleri ve tehditlerle işlerini yürütme peşindeler. Şimdilerde, kendisini kahraman sanan Esad kuvvetlerini İdlib’e saldırtmaya ve Rejim ile PKK arasındaki gerilimi düşürmeye çalışıyorlar. Ancak, Rusya’nın henüz bu konuda onayı yok.
Suriye’deki Son Askeri Durum da şu şekilde:
Esad Ordusu 150.000
Ulusal Kurtuluş Ordusu 90.000
PKK & PYD 60.000
HTS + Radikaller (15.000+10.000)
ABD Askeri 2.000 (+2.000 ParalıAsker)
Rus Askeri 3.500 (+1.500 Wagners)
İran Kuvvetleri 8.000 (+4.000 Hizbullah)
Türk Askeri 5.000
Rusya, İdlib’in batısını kontrol eden HTS (Heyeti Tahriruş Şam) yani eski adıyla El Nusra’dan tedirgin. Türkiye, HTS’nin ve diğer radikal grupların kendilerini lağvederek Suriye Ulusal Kurtuluş Ordusu’na katılmalarını ve Siyasi sürecin başlatılmasını istiyor. HTS içindeki (Batılı istihbarat örgütlerince yönlendirilen) bazı radikaller, ölümüne savaşma fikrini muhafaza ediyor.
Bir düşünce olarak. Rusya’nın Lazkiye ve Tartus üslerine yönelik tehdidi kaldırmak ve Astana önündeki engeli aşmak için, Radikal bölgelere karşılık, TelRifat ve Halep’in Türkiye’nin kontrolüne verilerek yeniden imarı akla gelebilir.
