Türkiye, Rusya, İran ve Suriye Dışişleri Bakanları arasında Moskova’da yapılan dörtlü görüşmeden beklenen sonuç çıktı: Sonuçsuzluk.
Suriye Rejimi, “Öncelikli hedeflerinin başta Türkiye olmak üzere topraklarındaki yabancı askeri varlığın sona erdirilmesi” olduğunu belirtip yine bunu ilk şart olarak ortaya koydu. Türkiye ve diğer komşu ülkelere sığınmış milyonlarca Suriyeli’nin dönüşü konusunda bir plan ortaya çıkmadı. Zaten, Suriye’yi Arap Birliği’ne döndürmek için yapılan Amman Toplantısı sırasında da Suriye Dışişleri Bakanı Miktat’ın sert ifadeleri toplantıya katılan diğer Arap ülkeleri temsilcilerini memnun etmemişti. Ürdün ve Arap ülkelerinin, Suriye’de üretilen Kaptagon Uyuşturucu trafiğinin kesilmesi talebine karşılık Miktat: “Bunun gerçekleşmesi için öncelikle Suriye’ye yönelik Batı yaptırımlarının kaldırılması için baskı yapılmasını ve Suriye ekonomisinin çöküşten kurtarılması için fon ayrılmasını” şart koşmuştu. Nitekim, Suriye yönetiminden umudunu kesen Ürdün önceki gün Suriye’nin güneyindeki en büyük uyuşturucu kaçakçısına hava operasyonu düzenledi ve öldürdü.
Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşüne öncülük edenler Cezayir, Ürdün, Suudi Arabistan ve Emirlikler idi. Son zamanlarda Arap liderliğine oynayan Suudi Arabistan, Cidde’de yapılacak gelecek Arap Birliği toplantısına Beşşar Essed’i davet etti ve 4 milyar dolar yardım sözü verdi. Bütün bunlar Suriye’yi İran’dan uzaklaştırmak için ancak bunun başarıya ulaşması oldukça zor. PKK Terör Örgütü’nün Türkiye’nin operasyonlarından korunmak için kendi bayrağı yerine Rus ve ABD bayrakları asması gibi, son birkaç gün içinde Suriye toprakları içerisindeki İranlı Milisler İran bayraklarını indirerek yerine Suriye bayrakları asmaya başladılar. Sünnilerin Essed hakimiyet bölgesinden tamamen temizlendiği bugün artık Suriye bir İran eyaleti, herkesin bunu böyle görerek politika üretmesi gerekiyor.
