Kamuoyu olanları çözemese de, Ortadoğu’da son bir hafta içinde yaşanan olaylar Büyük Ülkelerin Gizli Güç Savaşı’nın bir sonucu.
Genel görünen tabloda iki önemli olay var: Birincisi, Suudi Arabistan ve onun beslediği Arap ülkeleri Katar’la ilişkilerini kestiler; İkincisi de İran’ın en önemli sembolik mekânlarında Daiş tarafından üstlenilen hiç beklenmedik saldırılar gerçekleştirildi.
Bunun arkasında aylardır burada ifade etmeye çalıştığımız Alman – İngiliz Savaşı var. Trump ile ABD’nin Alman ekolüne geçtiğini ısrarla belirtiyoruz. Trump – Merkel Görüşmesi tamamen tiyatral bir gösteriden ibaret.
Almanya, Doğu Avrupa ve Ortadoğu’yu Rusya ile paylaşmış görünüyor. Burada devreden çıkarılması gereken İngiltere. Daiş Terör Örgütü, ilgili makalemizde açıkladığımız gibi CIA – PENTAGON – MI6 Projesi olarak Ürdün’de kuruldu ve OrtaIrak ile Suriye’de Alan Değişimi için tehdit haline getirildi. Rusya da özellikle Kafkasya’daki Radikal İslamcıları bu alana çekip eritmek, Suriye Esad yönetimini de meşrulaştırmak için projeye göz yumup destek verdi. ABD Alman ekolüne teslim olup Obama kaybedince İngiltere tam anlamıyla ortada kaldı. Brexit kararını aldığına da pişman oldu; Asıl beklentisi Obama’nın kazanması ve İngiliz Amerikan Ekolünün Ortak Güvenlik ve Ticaret Birliği oluşturmasıydı.
Şimdi İngiltere’nin sadece Ürdün ve Güney Suriye’de bir etkinliği var. Daha önce Daiş’in kurulduğu Ürdün Kraliyet Özel Kuvvetler Merkezleri’nde eğitilen Sünni Muhalifler “Eager Lion” (Kızgın Arslan) Operasyonu ile Güney Suriye ve Orta Irak hattında bir Petrol Güzergâhı oluşturmaya çalışıyor. ABD, Rakka Operasyonu’nu Fransa ve PKK Terör Örgütü ile yürütüyor. ABD ve Avrupalı paralı askerler Pentagon’un emrinde. Pentagon Ürdün’de yönetim düzeyinde etkinliğini koruyor.
ABD, bir yandan Kuzey Irak – Kuzey Suriye bölgesinde, diğer yandan Güney Suriye – Orta Batı Irak bölgesinde İran & Irak Kuvvetleri ile Suriye Kuvvetleri’nin fiziken buluşmasını önlemeye çalışıyor. Hem evvelsi gün, hem de geçtiğimiz ay, ABD Koalisyon uçakları iki kez büyük Suriye askeri konvoylarını vurdu ve tanklar, zırhlı araçlar, yüzlerce asker öldürüldü. Rusya, muhtemelen önümüzdeki günlerde konuyu Güvenlik Konseyi’ne taşıyacak. Bununla birlikte İran & Irak Kuvvetleri Musul Operasyonu’nu bitirmiş sayılır, kent merkezinde çok dar bir alan kaldı. Müttefik Kuvvetler, Telafer bölgesinden Sincar’ın güneyini tamamen ele geçirdiler ve buradan Orta Irak’a doğru hızla ilerliyor. Suriye’de ise, Çatışmasızlık Alanları ilan eden Rusya, Esad Ordusu ile birlikte şimdi Güney Suriye ve Rakka yönünde ilerliyor. Bir bakıma burada Rusya ile ABD karşı karşıya geldiler.
Rusya, Güney Suriye, Moskova ve Kafkaslar’daki MI6 operasyonlarına karşı İngiltere topraklarında cevabını vermişti. Bu noktada, İngiliz istihbaratı ile ABD istihbaratı arasında önemli sorunlar ve atışmalar yaşandığını da not edelim. Alman Ekolü de İngiltere’yi hedef alınca İngilizler gerçekten büyük bir darboğaza girdiler. İngiliz etkinliğindeki Katar’a karşı ABD’nin bizzat kışkırttığı ülkeler diplomatik atağa giriştiler, Suudilerin İngiliz dostluğu da önemli bir yara aldı.
Kısacası, ortalık epey karışık. Rakka ve Musul Operasyonları bitmeye yaklaştığı için sıra alan paylaşımına geldi. Bu yüzden, herkes elindeki bütün kozları devreye sokuyor. Burada Daiş içerisinde Pentagon, Almanya, MI6, Mossad ve Rusya’nın kontrolünde gruplar olduğunu unutmayalım. Gerektiğinde her ülke kendi adamlarını karşı sahalarda kullanıyor.
Çok karmaşık gibi görünse de Büyük Güçler arasında tam bir kader birliği yok. Almanya, İngiltere, Rusya, bölge ülkesi olarak İsrail ve biraz zayıf olarak da Fransa kendi çıkarları peşinde. ABD’yi bağımsız bir güç olarak özellikle saymadım ki, İngiliz – Alman ekolü arasında gidip geliyor. Kim ele geçirirse o kullanıyor, siyasal ve askeri güç olarak.
Şunu kesin olarak ifade edelim ki, bütün Terör Örgütleri’nin asıl babası şu anda ABD ve arkasındaki güç ise Almanya. Daiş, PKK, Fetö, yani Ortadoğu’nun en büyük Terör Örgütleri onların kontrolünde ve korumasında, bunu sakın unutmayalım.
