ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde başlattığı Arap Baharı Operasyonunda, Tunus’tan başlayarak Suriye’ye uzanan Müslüman Kardeşler isyanları George Soros tarafından desteklendi. Konu, özellikle 2011 yılında birçok ABD kaynaklarında açıkça tartışıldı ve bu yüzden –operasyona destek olan- Obama’ya karşı da sert eleştiriler getirildi.
Soros ile Müslüman Kardeşler arasındaki ilişkileri yönetenlerin başında Jimmy Carter’in Milli Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski, Bill Clinton’un Milli Güvenlik Danışmanı Samuel Berger ve 2009 yılında Hamas ile ABD arasındaki görüşmelerde arabuluculuk yapan ABD’nin Eski Büyükelçisi Thomas Pickering yer alıyordu. Pickering içlerinde İranlı mollalar da olmak üzere, dünyanın pek çok yerindeki radikal İslamcı gruplarla ilişkiler kurmuş, Taliban ile de görüşmeler yapmıştı. Soros örgütünün sözcüsü de Ürdün Eski Başbakan Yardımcısı Mervan Muaşir idi.
George Soros’un kurucusu olduğu Açık Toplum Enstitüsü Müslüman Kardeşler için yaklaşık 5 Milyar Dolar kaynak harcadı. Tunus’taki muhalefetin en büyük sesi olan Radyo Kalima’nın kuruluşu bu finansman kaynakları ile gerçekleştirilmişti. Mısır’da serbest seçimlere gidilerek Müslüman Kardeşler’in iktadara getirilmesinde de Soros’un büyük payı vardı. Soros, Muhammed Al Baradai ile İslamcı gruplar arasında arabuluculuk yapsa da başarılı olamadı.
George Soros’un, açık kaynaklara yansıyan son desteği de Suriye Muhalefetine oldu. Türkiye’de geniş toplantılar yapan Suriye Muhalefetine, “Dinin fazla rol oynamayacağı laik, çoğulcu ve demokratik bir sistem” kurmaları karşılığında destek sağladı.
İsrail ile Hamas arasındaki sorunlara çözüm bulunması konusunda hizmet edenlerin başında, Avrupa Birliği Eski Genel Sekreteri ve Soros’un Uluslararası Kriz Grubu’nun liderliğini yapan Jaier Solona vardı.
Soros Ekibi, Cezayir’deki El Kaide yanlısı bazı İslamcı hareketlerin de Devlet Başkanı Abdelaziz Bouteflika’yı destekleyerek aşırılıktan uzaklaşmalarını sağladı.
Soros kendisine yönelen bu eleştirilere karşı; temel stratejilerinin “Güçlenen radikal İslamcıları demokratik sistem içerisinde kontrol etmek, Yüzleşmek ve Entegrasyon” olduğunu belirtti. Nitekim paraya kavuşan Müslüman Kardeşler iktidarları, eski radikal söylemlerinin birçoğundan vazgeçtiler.
Not: Bu konumuzun dışında olmakla birlikte Soros, 2001 yılından sonra PKK Terör örgütünün bazı faaliyetlerine de sponsorluk yapmıştı.
