AKILA UYMAYAN İNANCA YENİLİR?

Akıl ve İnanç mücadelesi tarihin başlangıcından beri vardır. Bütün dinlerin ve felsefelerin temelinde yatan tartışma ve kavga da aslında aynıdır. Akıl, bilgi, birikim ve bilim demektir. Sosyoloji, psikoloji, mantık, siyaset bilimi sayabildiğiniz bütün sosyal bilimler aslında Aklın birikimidir. İnanç ise önyargısız inanmak ve inandıktan sonra da bütün sorgulama kapılarını kapatmak demektir. İnsan Akıl sahibi olmakla birlikte Duygusal bir varlıktır ve bu yüzden inancın etkisine daha fazla açıktır. Çoğu zaman Akıl doğruyu gösterse de, duygularına, bireysel…

Paylaş / Share
"AKILA UYMAYAN İNANCA YENİLİR?"

Önce Şeyh, Sonra Peygamber, Sonra Allah!

İnanç veya inkâr Akıl ile olur. Akıl ikna olursa inanır, ikna olmazsa inkâr eder. Bu yüzden, Allah’ın ayetlerinde (yani delillerinde) temel hedef Akıl’dır. Allah sadece ve sadece Aklı muhatap alır. Allah gibi mükemmellik ve kusursuzlukla tanımladığımız Sonsuz Güç Sahibi Yaratıcı’nın insanı ikna etmekle elde edeceği bir faydadan söz edilemez. Allah’ın insana bir ihtiyacı yoktur ancak insan sağlıklı ve mutlu yaşamak, hayatını keyifle sürdürmek için çevresindeki her şeye muhtaçtır. Kuran’ın temel hedefi, Akıl denilen ve Allah…

Paylaş / Share
"Önce Şeyh, Sonra Peygamber, Sonra Allah!"

Hz Peygamber ve Bizler

  Hz Muhammed’in hayatı saraylarda değil, kapısı bile bezle örtülen tek bir odada geçti. Bizler, köşklere sığmıyoruz. Peygamber: “Uhut Dağı kadar altınım olsa, Allah’a yemin olsun ki sabaha varmadan ihtiyaç sahiplerine dağıtırdım,” diye söylerdi. Bizler, altın ve döviz biriktirmede yarışıyoruz. Peygamber, hayatı boyunca boyu dizinin üzerinde basit giysiler giydi. Bizler, lüksle, markalarla sarıp sarmalandık. Peygamber, günde birkaç hurma ile yaşadığı olurdu, oruç tutardı. Bizler, ziyafet sofralarından kalkmıyoruz. Peygamber: “Ya hayır söyleyin, ya da susun” diye…

Paylaş / Share
"Hz Peygamber ve Bizler"

Akıl ve İnanç

Akıl mı yoksa İnanç mı önce gelmeli? Hangi din ve inançtan olursa olsun, aslında her insanın temel sorunu budur. İnanç kesinleşmiş kabul demektir. Önce İnanç dersek, kesinleşmiş bir kabul ve önyargı ile yola çıkmış oluruz. Bu ön kabul ile bütün bilimsel ve mantıksal kurallar inanca göre şekil alır. Hıristiyan Felsefesi’nde olduğu gibi, Baba, Oğul, Kutsal Ruh üçlüsüne sorgulamadan inandıktan sonra, aklın isyanı boşunadır. İslam toplumu da bugün çok farklı bir noktada değil. Kesin inançlı Müslümanlar…

Paylaş / Share
"Akıl ve İnanç"