Etnik ve Dinsel Bölünme

12 Eylül günü yapılan referandum sonuçları, etnik ve dinsel bir bölünmenin izlerini taşıyor. PKK’nın siyasi uzantısı olduğu herkesçe kabul edilen BDP’nin seçim boykotu GüneyDoğu’daki Bölücü Kürtçü hareketin etkinliğini ortaya koydu. PKK Kürtçü hareketinin, gelecek seçimlerdeki hedefi 37 civarında milletvekili çıkartmak. Referandum, Türkiye’deki İslamcı örgütleri, cemaatleri ve tarikatları bir çatı altında birleştirmeyi başardı. İç Anadolu ve Doğu’daki muhafazakar milliyetçiler de İslamcı Cepheye bilerek veya bilmeyerek önemli bir destek sağladı. Demokrat, Ulusalcı ve Türk Milliyetçisi grupların etkin…

Paylaş / Share
"Etnik ve Dinsel Bölünme"

Bölgesel Tehditlerin Arkasında ABD ve İngiltere.

ABD ve İngiltere’den oluşan ikili ittifakın son 20 yılda uyguladığı önemli bir strateji var: Tehditle Varolma Stratejisi. Önce tehdidi yaratmak, arkasından da müdahalede bulunmak. 1980’li yıllara kadar en önemli tehdit Komünizm idi. Komünizme karşı ABD tarafından kurulan Yeşil İslam Kuşağı, 1970’ten sonra çökmeye başladı. O dönemdeki komünizm karşıtı bütün İslamcı örgütlerin arkasında ABD vardı. 12 Eylül Askeri Darbesi, Türkiye’deki İslamcı grupların önünü açtı. Ülkücü ve Devrimci gruplar tasfiye edilirken, İslamcı örgütler desteklendi. ABD, bir yandan…

Paylaş / Share
"Bölgesel Tehditlerin Arkasında ABD ve İngiltere."

Açılım ve Tavizlerin Sonucu: Azgın Terör

Türkiye son yıllarda, Kürtçülüğe verilen tavizlerin ve açılımın bedelini ödüyor. Türkiye’yi yönetenler, PKK terör örgütünü sadece eli silahlı militanlardan ibaret sayıp, onların yerel destekçilerini ve politik uzantılarını hep görmezden geldiler. PKK, hem güçlü olduğu doğu illerinde, hem de göç yoluyla gettolar oluşturduğu büyük kentlerde tabanını genişletti. Yerel yönetimlerin ele geçirildiği kentler adeta kurtarılmış bölgeler haline getirildi. Güvenlik güçleri ve aileleri karakollara ve lojmanlara hapsedildi. Demokrasi ve özgürlük kavramlarının arkasına sığınanlar, Kürtçülük felsefesini ve PKK terör…

Paylaş / Share
"Açılım ve Tavizlerin Sonucu: Azgın Terör"

Geri Dönülmez İran Oyunu

İran’ın nükleer sorunu, Türkiye ve Brezilya’nın öncülük ettiği Takas Anlaşması ile geri dönülmez bir satranç oyununa dönüşüyor. Bu oyunda tarafların beklentilerini özetleyelim: İsrail, İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemek isteyen ilk ülke. İran tarafından kullanılacak bir nükleer silahın öncelikli hedefinin kendisi olduğunu düşünüyor. İsrail yönetimi, son noktada İran’daki nükleer tesisleri vurmayı bile düşünecek kadar fanatik. Nükleer silah sahibi olmayan bir İran’ın saldırısının, Nükleer silah sahibi İran’ın saldırısından daha az zarar vereceğini düşünüyor. ABD, İran’ın nükleer…

Paylaş / Share
"Geri Dönülmez İran Oyunu"

İran’ın Nükleer Hikayesi

Bugünlerde uluslar arası politikanın belki de en önemli konularından biri, İran’ın Nükleer Çalışmaları. ABD, İngiltere ve İsrail öncülüğündeki Batı ittifakının hedefi, İran’ın nükleer faaliyetini durdurmak. Bu konuda sözü uzatmadan kısa ve net ifadelerle şunları söyleyebiliriz. İran’ın gerçek amacı, nükleer silah sahibi olarak bölgede ve dünyada dokunulmazlık elde etmek. İran’daki nükleer çalışmaların sadece barışçıl amaçlar taşıdığını söylemek sadece zaman kazanmayı amaçlıyor. ABD öncülüğündeki ittifakın bu kazanımı önlemek için yaptığı çalışmalar üç başlıkta özetlenebilir. 1. Sert Politik…

Paylaş / Share
"İran’ın Nükleer Hikayesi"