Köleler ve Efendiler!

Emin Çölaşan’ın, türban kararını eleştirirken “SıkmaBaş” kavramını kullanması, Türkiye’yi bu hale getirenlerin ve İslamcılığın yükselişine asıl sebep olanların kimler olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bir kavrama inanmayabilir, eleştirebilirsiniz ancak bu bir alay ve hakaret içerirse insanları incitir ve sizden uzaklaştırır. “SıkmaBaş” kavramı da işte böyle bir hakaret ve alay içeriyor. Bu tür yaklaşımları şiddetle kınıyorum. Mustafa Kemal Atatürk, “Köylü Milletin Efendisidir” dediği zaman, eğitim ve kültür seviyesi ne olursa olsun kendi milletine inanmış, bütün devrimlerini…

Paylaş / Share
"Köleler ve Efendiler!"

Her BaşÖrtülü İslamcı mı?

Hükümetin, Başörtüsü kararının ardından ilk yanlış tartışmalarımıza geri döndük. Türkiye’de siyasal İslamcılığın yükselişindeki en önemli sebep, İslam ile İslamcı, Müslüman ile Siyasal İslamcı arasındaki farkın anlaşılmaması oldu. Batılı ülke ve araştırmacıların özellikle Namaz ve Başörtüsü gibi kavramları (bilmeden veya stratejik olarak bilerek) İslamcılık simgesi olarak tanımlaması, İslam dünyası ile birlikte bizim ülkemizi de onlarca yıldır süren inanç tartışmalarına yöneltti. Uzatmadan ifade edebiliriz ki sonuçta, İslam ülkeleri kaosa, mezhep ve inanç çatışmalarına sürüklenirken, emperyalizm de Müslümanları…

Paylaş / Share
"Her BaşÖrtülü İslamcı mı?"

Geleneksel İslamın Eleştirisi!

Uzun yıllardır toplumsal bir buhran yaşıyoruz. Bütün bireylere ve kurumlara kadar ulaşan bu sosyolojik ve psikolojik problemin dinsel, kültürel, tarihsel ve sosyal birçok sebepleri var. Bir sorunu çözmenin birinci adımı, soruna yol açan etkenlerin iyi tahlil edilmesidir. Türkiye, 1950’li yıllara kadar bir tarım toplumu niteliğindeydi. Günün erken saatlerinde uyanıp çalışmaya başlayan, makineleşmenin yaygın olmadığı bir dönemde beden gücüyle gecenin geç saatlerine kadar eviyle, hayvanlarıyla meşgul olan ve sürekli üreten bir toplumda sosyal ve psikolojik sorunlar…

Paylaş / Share
"Geleneksel İslamın Eleştirisi!"

Atatürk’ün Ermeni Soykırım İddialarına Cevabı

Novosti-Armenia haber ajansı 7 Mart 1920 tarihinde Atatürk tarafından Amiral Bristol’e gönderilen bir telgrafı yayınladı. Atatürk bu telgrafta, Ermeni soykırım iddialarına şöyle cevap veriyordu: “Topraklarımızın müttefiklerce işgal edilmesi halkımıza zarar verdi.Oysa biz Montrö Antlaşması ile barış sağlanacağını düşünüyorduk. Durumun değişeceğini ve barış görüşmeleri yapılmasıyla ilgili adil ve yansız kararlar alınmasını bekliyorduk. Ama kendi çıkarlarının peşinde koşanlar Anadolu’da 20 bin Ermeninin öldürüldüğü yalanını uydurdu. Müttefiklerin ve Amerikan yönetiminin bu yalanlara inanmayacağını düşünüyorduk, çünkü gizli servisleri bütün…

Paylaş / Share
"Atatürk’ün Ermeni Soykırım İddialarına Cevabı"

Ataturk’s response against to Armenian genocide claims

Novosti-Armenia news agency published a telegram which was sent to Admiral Bristol by Ataturk in March 7, 1920. Ataturk was responding against to Armenian genocide claims in that telegram. “Occupying our lands by allies harmed our people. But we thought that Peace will be provided with the Treaty of Montreux. And we were waiting to change of the situation and that fair and impartial decisions were taken by making peace talks. Those pursuing their own…

Paylaş / Share
"Ataturk’s response against to Armenian genocide claims"