Seçimlerin Asıl Cevabı ABD ve Batı’ya!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kuruluşundan bugüne en kritik dönemini yaşıyor. ABD ve Batılı Müttefikler aylardır, OrtaDoğu ve Kürdistan planlarına karşı çıkan Türkiye’yi devre dışı bırakmak için seçimlere ve iktidar değişikliğine umut bağlamışlardı. Seçimlerden çıkan sonuçlar, Türkiye kamuoyundan daha fazla ABD ve Batı’yı, bunun da ötesinde Rusya, İran ve Suriye yönetimlerini hayal kırıklığına uğratmıştır. Kim ne derse desin bu başarı, ne AK Parti’nin ne de yorgun Parti kadrolarınındır. Başarı tamamen, yönetim politikalarını belirleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a aittir.
Büyük OrtaDoğu Projesi konusundaki yanlışların, bu amaçla Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yürütülmüş psikolojik harekâtın, ABD ve Batı’nın ikiyüzlü politikalarının, Türk devletinin yönetim kadrolarını ele geçirmeyi hedefleyen Beşinci Kol faaliyetlerinin ve Kürdistan Hayalinin görülerek bunlarla kararlı bir şekilde mücadele edilmesi Tayyip Erdoğan sayesinde gerçekleştirilmektedir. Ne Atatürk’ün Din, Milliyetçilik ve OrtaDoğu politikalarını bir türlü anlayamamış CHP’nin ne de fosilleşip yok olmaya yüz tutan, liderini ve kendini bir türlü yenileyemeyen MHP’nin bu mücadeleleri yürütmesi imkânsız gibidir.
Seçimin bazı önemli sonuçları şöyle özetlenebilir:

• AK Partiye oy verenleri “Aptal”, “Koyun”, “Beyinsiz” gibi aşağılayıcı imalarla tanımlayan çevreler yine kaybetmiştir.
• PKK Terör Örgütü’nün meydan okumaları boşa çıkmış, örgütün siyasi uzantısı hem Doğu hem de Batı kentlerinde güç yitirmiştir.
• Kendilerine büyük bir güç atfeden Cemaat’in halk tabanında hiçbir kıymeti olmadığı bir kez daha anlaşılmıştır.
• Türk toplumu, hatalarını görüp itiraf ederek samimiyet gösteren siyasetçilere –kimseyi dinlemeden- her zaman destek verebileceğini göstermiştir.
• PKK & PYD Terör Örgütü’nün Rojava Kürdistan’ı ve Güney Kürt Koridoru hayali tamamen sona ermiştir.
• Beşşar Esad’dan önce Tayyip Erdoğan’ın gideceğini söyleyenler yine yanılmıştır.
• Sinan Oğan ve Engin Alan gibi isimlerin sessizce MHP’den ayrılmalarının tesadüf olmadığı anlaşılmıştır.
• Hatalarını ve başarısızlıklarını hala kabullenemeyen Muhalefet partilerinin bundan sonra da başarısızlığa mahkum oldukları yeniden tescil edilmiştir.
• ABD, İngiltere, Almanya, İsrail, Rusya ve İran’ın OrtaDoğu konusundaki siyasi beklentileri zora girmiştir.

Hükümetin seçimlerdeki başarısının kalıcı olabilmesi için gelecekte aşağıdaki hususlara özellikle dikkat etmesi önemlidir:

• Çözüm Süreci söyleminin yeniden diriltilerek Terör mücadelesinin zaafa uğratılmaması. PKK Terör Örgütü ve siyasi uzantısı ile yeniden ilişki kurulmaması.
• Cemaat operasyonları ile yıpranan ve terör mücadelesinde büyük fedakarlık gösteren Emniyet Genel Müdürlüğü’nün maddi ve manevi moral, organizasyon ve eğitimle takviye edilmesi.
• Türk Silahlı Kuvvetleri’nin güvenlik endişeleri ve stratejilerinin kararlılık ve titizlikle arkasında durulması.
• Türkiye’yi yeniden zayıflatma ve zaafa uğratma girişimlerine karşı İstihbarat Kurumlarının uzmanlar ve yetişmiş emekli personel tarafından güçlendirilmesi.
• Yeniden gündeme gelmesi durumunda, Başkanlık Sistemi düşüncesinin Meclis, Yargı ve Denetim unsurlarının da ayrıntılı yer aldığı bir bütünlük içerisinde kamuoyuna sunulması.
• İslam dünyasındaki Sünni Şii çatışmalarına karşı uluslar arası bir Bilim ve Barış Girişimi’ne öncülük edilmesi.
Türklerin seçilmiş bir Millet olduğuna hep inanırız. Sıkıntılı bir dönem daha kısmen atlatılmış ve Türkiye’nin önü açılmıştır. Yeter ki, ülkemizin milli birlik ve beraberliğini, istikrarını bozacak girişimlerden uzak duralım.

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director