Ortadoğu’da Yeni Dengeler Kuruluyor

Türkiye seçim ortamına girdi ve iç siyasal tartışmalar bölgemizdeki diğer gelişmeleri ikinci plana attı.

Ortadoğu’da özellikle son günlerde çok önemli gelişmelerin olduğunu söyleyebiliriz. Suriye iç savaşında büyük ölçüde değişen bir şey yok. Buna karşılık Lübnan ve Suudi Arabistan merkezli önemli konuları kısaca ifade edelim.

Lübnan, ABD’nin Küçük Önemli Aktörü

Lübnan, uzun yıllardır İsrail merkezli bölgesel çatışmalarda yeni bir döneme girdi. Bölgede daha önce İsrail ile Hizbullah arasında bir gerginlik ve çatışma süreci varken, şimdi çatışan taraflar çoğaldı.

Lübnanlı –özellikle Trablus menşeli- Sünniler, Sınırın hemen öbür tarafındaki yani Suriye’deki Sünni Muhalefet Grupları ile birlikte hareket etmeye başladı. Bunların en güçlüsü Nusra Cephesi. Bu bölgedeki Muhalefet Grupları bir yandan Suriye’de çarpışırken, diğer yandan da Lübnan içindeki mülteci kamplarını ve Sünnilerin haklarını korumaya çalışıyor.

Yıllardır hükümetin bir parçası niteliğinde olan Nasrallah liderliğindeki Lübnan Hizbullah’ı bu durumdan hiç de hoşnut değil ve sık sık hükümetin bu gruplara karşı yetersiz kaldığından dert yanıyor. Bununla birlikte Lübnan Hizbullah üyeleri de yoğun bir şekilde Suriye’de ve özellikle Halep, Şam ve Lübnan sınırı boyunca Suriye Esad Ordusu ile birlikte savaşıyor. Örgüt bu çatışmalarda çok sayıda militanını kaybetti. Bu kayıplar sebebiyle Hizbullah yönetimi çocukları ölen aileler tarafından açıkça eleştiriliyor ve kendilerine ait olmayan bir savaşa sürüklendiklerini ifade ediyorlar.

Diğer yandan İran Özel Kuvvetleri sadece Suriye ve özellikle Şam ve Halep çevresinde çarpışmakla kalmıyor zaman zaman Lübnan Hizbullah’ı ile de yardımlaşıyor. Bu yardımlaşmanın yeni silah, teknoloji ve teçhizat şeklinde olduğu zamanlar İsrailli uzmanlar büyük endişe duyuyorlar. Birçok eski ve yeni İsrailli komutan yeni bir Hizbullah İsrail çatışmasının çok daha büyük olacağını ve İsrail’in de büyük kayıplar verebileceğini belirtiyorlar. Çünkü Suriye iç savaşı sebebiyle Lübnan Hizbullah’ı da kontrolsüz bir şekilde silahlanma imkânına kavuşmuş bulunuyor. Bütün bunlara karşın, ne Hizbullah’ın ne de İsrail’in yeni bir savaşa girmeye hiç mi hiç niyetleri yok.

Netanyahu Hükümeti son çatışmada birçok askeri zaaflarını gördü ve bu yüzden Hizbullah ile mücadelesini başka gruplar üzerinden yürütmeye çalışıyor. Bölgede Hizbullah’a karşı savaşan yeni iki büyük Sünni İslamcı grup var: Nusra Cephesi ve İslam Devleti. Nusra Cephesi, Hizbullah ile çatıştığı sürece İsrail’in çıkarlarına uygun düşüyor ancak, Golan merkezli bir hareket olduğu ve ileride İsrail’in Golan konusundaki stratejik çıkarlarına zarar vereceği için büyük bir tehdit olarak da görülüyor. Nusra Cephesi sadece Lübnanlı Müslümanlardan destek görmüyor, Hristiyan ve Müslümanlardan sonra Lübnan’ın önemli siyasi aktörlerinden ve Dürzilerin lideri Walid Jumblatt da 26 Şubat’ta Şarku’l Avsat’da yayınlanan bir röportajında “Nusra Cephesi terörist değildir” diye söylemişti.

İsrail, Hizbullah ile mücadelesinde Lübnan Hükümetini de kullanmak düşüncesinde ancak Lübnanlı taraflar hangi din veya mezhepten olursa olsun bir iç kargaşa veya savaşa son derece karşılar. Lübnan’da bütün gruplar birbirini çok yakından tanıyor. Bununla birlikte, Eski Lübnan Başbakanı Hariri Hükümetin etkinliğini ve gücünü sürdürmesi için büyük çaba gösteriyor. Aslında herhangi bir çaba göstermesine gerek kalmadan ABD Yönetimi, Lübnan Hükümeti’nin askeri ve siyasi olarak güçlendirilmesinden yana. Daha evvelsi gün Hariri’nin ABD’ye yaptığı ziyaret bu konudaki niyetleri iyice pekiştirmiş görünüyor. ABD Yönetimi, Hariri’nin hem Hizbullah’a hem de Sünni İslamcı gruplara karşı güçlü olması için Lübnan Ordusu’na destek veriyor.

Bölgede son ay içerisinde güçlenen İslam Devleti örgütünün durumu gerçekten çok ilginç. İsrail örtülü bir şekilde bu örgütün önünü açıyor. Esasen eski NATO Komutanı General Wesley Clark geçtiğimiz ay CNN’de yaptığı bir konuşmada “İŞİD’in bir İsrail Projesi olduğunu” itiraf etmişti. Hatta birkaç gün önce İslam Devleti örgütünün lideri Ebu Bekir El Bağdadi’nin Golan bölgesindeki bir hastanede tedavi görürken öldüğü söylentileri de yayılmıştı. Bu dedikodular kesinleşmese de önemli bir gerçeğe işaret ediyor. MOSSAD’ın bu bölgede özel eğitim ve istihbarat birimleri var ve muhtemelen kendileriyle irtibatlı çok özel elemanlar ile burada buluşuyor veya tedavi edebiliyor. Devlet istihbaratlarının, yabancı örgütlerin kuruluş veya yönetimindeki elemanlarını, deşifre olduklarında veya strateji değişikliklerinde özellikle hastane sürecinde ortadan kaldırdıklarının onlarca örneği vardır.

İslam Devleti örgütü, önceki aylarda Şam çevresinde hiçbir ciddi varlığa sahip değilken son günlerde bu konuda büyük bir gelişme göstermiş bulunuyor. Ceyşul Cihad ve Liwa Şüheda el Yermuk gibi küçük Gruplar İslam Devleti’nin bölgedeki uzantıları olarak Şam’ın kenar mahallelerinde ve özellikle doğusunda, Kunaytra çevresinde ve Deraa’daki Suriyeli İslamcı Muhalefet gruplarına saldırıyorlar.

Bizim de genel kanaatimiz, İslam Devleti projesinin Batı istihbarat örgütlerinin kontrolündeki Suriye ve Irak’ı kapsayan Yeni Sünni Arap Devleti planının bir parçası olduğu yönünde.

Ortadoğu’da son olarak özellikle vurgulanması gereken husus; önceki gün Suudi Arabistan Kralı’nın Suudi üst yönetimi devrim niteliğinde değiştirmesi. Değişim ile birlikte eski kuşak yerini yeni eğitimli kuşağa teslim etti. Esasen yeni eğitimli kuşak da neredeyse tümüyle ABD ve İngiltere tahsilli ve eğilimli. Bunun açık ve net anlamı aslında şu: Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye ile şekillendirmek istediği Ortadoğu’yu bundan sonra Suudi Arabistan ile şekillendirmeyi ve İran Rus etkinliğini bu koalisyon ile önlemeyi düşünüyor. Bu da Suudi öncülüğündeki Sünni Arap Gücü’nün müdahalesinin sadece Yemen ile sınırlı kalmayacağını ve gelecekte konvansiyonel olarak Irak ve Suriye gibi hassas bölgelere de uzanacağını gösteriyor. Bu durum, alışılmış Ortadoğu dengeleri açısından son derece önemli ve yeni bir gelişme.



Harita, fare yardımıyla büyültülebilir. Flash Harita, android telefon ve tabletlerde çalışmaz.
[swf src=”http://www.manaz.net/wp-content/uploads/FotoGaleri/00STRMapsFlash/2015_05_MiddleEast.swf” width=888 height=666]

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director