Cemaat Çözülmeye Başladı!

Son 40 yıldır insanlara iş, aş, eş vererek Kullar Ordusu kuran Cemaat nihayet çözülüyor. Cemaatin Kuruluş ve Yönetim Merkezi İzmir. Yaklaşık 25 yıldır bu Cemaati bu kentte yakından izleyen, araştıran ve kamuoyunu sürekli bu konuda uyaran biri olarak beni bile hayrete düşüren bir Organizasyon yapısıyla karşı karşıya kaldık.

Yıllardır ifade ettiğimiz gibi, Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında NATO İstihbaratının Pentagon Kanadı tarafından fiilen kuruluşuna hız verilen Cemaat, Büyük Ortadoğu hedefi için oluşturulmuştu. Yıllardır, kendi devletinin ve milletinin en mahrem sırlarını hem de Hristiyan bir ülkeye taşıyan bu Sır Cemiyetini İslam inancı, düşüncesi ve kültürü ile ilişkilendirmek imkânsızdı.

Tamamen Ruhsuz, Merhametsiz, Renksiz yapılarıyla sızmadıkları yer kalmadı. Sağ, Sol, Demokrat, Milliyetçi, İslamcı her türlü hareketin içerisine yerleştiler. Türk Milletinin göz bebeği olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yaptıkları kumpaslar, operasyonlar ve sonunda Darbe girişimi nihayet toplumun gözünü açtı.

İzmir’deki Mahkemeleri de yakından takip eden birisi olarak, Örgütün ve Toplumun son durumunu Analiz etmenin yararlı olacağını düşünüyorum.

Toplumsal Durum: Hala örgütü ve olayın ciddiyetini kavrayamamış çoğu Sosyal Demokrat ve Atatürkçü geçinen, mücadeleyle dalga geçen, sulandıran veya duyarsız kalanlar. Kendileri mücadele etmedikleri gibi, Mücadele edenlerin de moral ve motivasyonunu bozucu tavırlarını sürdürüyorlar. Birçoğu AKP içinde olmasına ve Makam ve Mevki sahibi bulunmalarına karşı menfaatlerine bir zarar gelmemesi için sessizliği seçenler. Unutmayın ki bunların hepsi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olsa bir anda yeni saflarını alabilecek kişiler. Mahkemelerde Cemaat mensupları hala dinleyici localarını doldururken, Tanıkları veya mücadeleyi desteklemek için gelenler neredeyse yok gibi.

Devlet Mücadelesi: Örgütü çökertmek için büyük bir çaba gösteren İstihbarat, Emniyet ve Adalet Teşkilatları. Mahkemelerde Cemaate karşı Tanıklık yaparak daha önceden yürüttükleri karşı mücadeleyi her türlü sıkıntıya rağmen sürdüren VatanSeverler. Devlet Mücadelesini sürekli ayakta tutan, en büyük kararlılık ve devamlılığı gösteren Sayın Tayyip Erdoğan, MİT Müşteşarlığı, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı.

Örgüt Mücadelesi: Tutuklanan örgüt mensuplarının çözülmesini önlemek için sürekli umut aşılayan, kurtuluş tarihleri veren, itirafçı olmalarını önlemeye çalışanlar. İlk itirafçılardan bir kısmı gerçekten pişmanlık duyup Etkin Pişmanlık kanunundan yararlanarak örgüt hakkında önemli bilgiler verirken; Bir kısmı da örgütün yönlendirmesi sonucu Mahkeme süreçlerini uzatmaya, olayla ilgisi olmayanları dâhil etmeye, önemli sorumluların cezalarını hafifletmeye çalışanlar.

Yeni Çözülenler: Bilindiği gibi, Cemaatin Sorumlu Birinci Halkasının çoğunluğu yurt dışına kaçtı. İkinci halkadan zeki ve atik davrananlar yine firardalar. İkinci halkadan olup da makam, mevki, para ve menfaatini tehlikeye atmamak için beklemeyi tercih edenlerin tümü yakalandı ve yakalanıyor. Üçüncü halkadaki Kullar ve Hizmetkârlar Ordusu tam sefilleri oynuyor. Büyük çoğunluğu hala Cemaatin vaatlerine, tarihlerine ve hain efendisine bağlılıklarını sürdürmeye çalışıyor, mahkemelerde hesap veriyor ve sonunda mahkûm oluyorlar.

İstihbarat, Emniyet ve Adalet Teşkilatları, Cemaat tarafından yürütülen stratejileri artık çözümlemiş durumdalar. Örgütün yeni hareket tarzı ve taktiklerinin farkındalar. Mahkemeler birer birer sonuçlanmaya başladı. Örgüt kurucu ve yöneticileri 10-15, Örgüt üyeleri 5-10 yıl arasında ceza almaya başladılar. Mahkûmiyet kararı kesinleşenler için ciddi bir infaz indirimi yok. Örneğin 5 yıl ceza almış bir örgüt üyesi 55,5 Aydan önce tahliye edilemiyor. Etkin Pişmanlık Yasası’ndan yararlanarak Örgüt hakkında önemli bilgiler verenlerin cezaları ise, durumuna göre Üçte Birden, Dörtte Üçe kadar indirilebiliyor.

Durum böyle olunca, Örgüt içerisinde İtirafçı sayısı her geçen gün artıyor. Bir yandan içeride tutuklu olup da mahkûmiyet kararlarını gördükçe kurtulma ümidini yitirenler var. Özellikle halen Kaçak durumda bulunan Örgüt mensuplarının bir kısmı da teslim olarak İtirafçı olmayı yeğliyor.

Örgüt özellikle hapishanelerde bulunan Örgüt mensupları üzerinde yoğun bir çalışma yapıyor. İtirafçı olmamaları, bilgi vermemeleri ve sabretmeleri yönünde sürekli telkinde bulunuyor. Ancak verilen kurtuluş tarihlerinin sürekli yalan çıkması umutları epeyce çökertmiş durumda. Her ne kadar şimdi ileri bir tarihi, 2019 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini kurtuluş tarihi olarak belirleseler de bu tarih de umutsuzluk ve çaresizliğin bir göstergesi niteliğinde.

Kısacası, hala Fetö Efendilerine Kulluk sevdasında olanlar cezalarını çekecekler. Dışarıdaki Kaçaklar bir daha Türkiye toprağını göremeyecekler. İçerideki Kaçaklar da artan umutsuzluk ve çaresizlikle Adalete teslim olmayı seçecekler.

Onların, birçok kıymetli komutanı intihara sürükleyen kumpaslarını hatırladıkça, bugün mahkemelerdeki adil yargılama süreçlerini ibretle takip ediyoruz. Allah Korusun, 15 Temmuz Darbesi başarıya ulaşsaydı, Vatanı kaybetmek bir yana hepimiz Sıkıyönetim Mahkemelerinde ömür boyu hapislerle yargılanıyor olacaktık.

Tarih gelecekte bu günleri yazacaktır. İnsan tarihe nasıl geçeceğini yine kendisi belirliyor.

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director