Müslümanlık Nedir Bilir misin?

Müslümanlık Allah’a teslim olmaktır, günde 5 vakit değil her vakit; İnsanı, hayvanı, doğayı sevmektir, korumaktır, bir emanet gibi; Trafikte yol kesmek, öne geçmek değildir izinsiz, yol vermektir; Rahatsız etmemektir komşunu, selam vermektir güler yüzle; Çalmamaktır, çırpmamaktır malını devletin, milletin, yetimin; İsraf etmemektir bir kuruşu, bir parça ekmeği, suyu; Güzel giyinmektir, tertemiz, pırıl pırıl ama lükse kaçmadan; Güzel söz söylemektir, basit ve adi sözlerden kaçınmaktır; Gönlünü kırmamaktır hiç kimsenin Müslümanlık; Sevdirip nefret ettirmemektir kendinden, inancından; Yalandan…

Paylaş / Share
"Müslümanlık Nedir Bilir misin?"

Allah Kullarına Zulmetmez!

İnsanlara yalan söylüyorsanız, Takıyye yapıp ikiyüzlü davranıyorsanız, Menfaatiniz için her şeyi mubah sayıyorsanız, Kin, nefret ve kibirle hareket ediyorsanız, Demagoji yapıp doğruları çarpıtıyorsanız, Haksız bir şekilde mal mülk ediniyorsanız, Emaneti ehline değil yandaşınıza veriyorsanız, Size inanan ve güvenenleri istismar ediyorsanız, Sizden olmayan herkesi düşman görüyorsanız, Adaleti zulme ve işkenceye çevirdiyseniz, Kendinizi Tanrı yerine koyduysanız, Ben sizin dininize inanmıyorum. … Benim dinim, iyilik, doğruluk ve güzellik dini, Adı da üstünde Barış ve Huzur dini, Huzurumuzu bozdunuz,…

Paylaş / Share
"Allah Kullarına Zulmetmez!"

Allah İnsanla Konuşur mu?

Allah’a inanır veya inanmayız, konumuz bu değil! Ama inanıyorsak, büyük bir iddiamız ve sorumluluğumuz var demektir. İnancımıza uygun yaşamak, Allah’ın bizi daima gördüğünü bilerek hareket etmek durumundayız. “Allah’a inanıyorum” demek yetmez. Allah’ı sadece Namaz’da, Cami’de ya da Kabe’de hatırlamak; Ancak sıkıntımız ve bir talebimiz olduğunda yalvarmak; İnanmak yetmez. Allah insanla sürekli konuşur ama bir lisanla ve doğrudan değil. Yaşadığımız olaylar, karşımıza çıkan insanlar, başımıza gelen iyilikler ve kötülüklerin hepsi Allah’ın bizimle konuşma yöntemidir. Allah’ın bir…

Paylaş / Share
"Allah İnsanla Konuşur mu?"

İdealler ya da Menfaatler için yaşamak

“İdealist bir dönemde yetiştik” herhalde diye düşünüyorum çoğu zaman. İdeallerimiz için yaşamaya alıştık, menfaatleri hep göz ardı ettik. Bu yüzden de ne mal mülk edindik, ne de bir makam. Günümüze bakıyorum da, kazandıklarımız ve sahip olduklarımızın yüzde yüzünü de hak etmişiz aslında. Ne bir başkasının hakkını çaldık, ne de devletin ve milletin bir kuruşunu. Ne soymayı düşündük, ne rüşvet almayı. Para hep bizim için sonradan geldi. Kimimiz Ülkücü, kimimiz Devrimci, kimimiz de İslamcı. İnandıklarımızın peşinde…

Paylaş / Share
"İdealler ya da Menfaatler için yaşamak"

Bireysel ve Toplumsal Sorumluluk

Günümüzde, sorunları çözmek yerine sürekli eleştirmek artık hayatımızın bir parçası oldu. Belki de modern dünyanın getirdiği yığınla soruna karşı bu bir çaresizliğin ifadesi. Bir sorunun çözümü şüphesiz önce tespit ve tartışma ile başlar. Aslında, siyasi görüşümüz ve inancımız ne olursa olsun hepimiz az çok sorunların farkındayız. Sıkıntılarını bireysel veya toplumsal olarak bizzat yaşadığımız için, sürekli konuşuyor ve şikayet ediyoruz. Önce çevremiz ve geleceğimiz olan çocuklarımız için, sonra da bir şekilde sevdiğimiz ülkemiz için kaygı duyuyoruz.…

Paylaş / Share
"Bireysel ve Toplumsal Sorumluluk"