Siyasal İslamcı Türk Dış Politikası

İsrail’in Siyonist hükümetinin saldırgan politikasını yıllardır herkes biliyor ve izliyor. Bütün dünyadaki muhafazakar Yahudiler İsrail’e göç ediyor ve İsrail gittikçe daha dindar bir toplum haline geliyor. Liberal Yahudiler ise ülkeyi terk ediyor ve zengin dünya ülkelerine yerleşiyor. Bu yüzden, İsrail hükümeti de gittikçe muhafazakarlaşıyor. Durum böyleyken, İsrail’in yaptıklarına şaşırmaya gerek yok.
Asıl şaşırılması gereken, Türkiye’nin gittikçe İslamcı bir çizgiye kayması. Hamas ile yakın ilişki içindeki sivil toplum kuruluşlarının yaptığı yardım girişimi, İsrail’in askeri müdahalesi ile sona erdirildi. Türkiye’yi ve Dünyayı yönetenler, İsrail’in bunu yapabileceğini pekala biliyorlardı. Herkes bunu bilirken, Türkiye’nin tek başına kahramanlık yaparak İran’ı, Hamas’ı korumaya kalkması son derece yanlıştır.
Hamas, bize göre bir terör örgütü değildir ve çalışmalarımızda bunu açıkça ifade ediyoruz. Çaresizlik yüzünden gittikçe daha da dindarlaşan Filistin halkının sığındığı İslamcı bir örgüttür. Buna karşılık, Yahudi İsrail Hükümeti için Hamas bir terör örgütüdür. Müslümanlar neye inanırsa inansın, Siyonist İsrail hükümetinin saldırısı da çok vahimdir ve terördür.
Gazze’deki ablukanın kaldırılması Türkiye’nin öncelikli sorunu değildir. Türkiye’nin, Gazze’deki işgalden önce çözmesi gereken kendi milli sorunu, PKK terörü vardır. PKK saldırıları hala sürüyor ve yurt dışı destekleri de devam ediyor. Türkiye uluslar arası alanda bir kahramanlık yapacaksa, önce kendi milli sorunlarını çözmek için harekete geçmelidir.
Türkiye, ulusal çıkarlarını ve dış politikasını, İslamcı örgütlerin sonucu belli maceralarına göre şekillendiremez. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, İslamcı örgütlerin peşine takmak, büyük bir tarihsel hatadır. Türk Silahlı Kuvvetleri gibi köklü devlet kurumları bu yanlışa ortak olmamalıdır.

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director