PKK’yı Yokeden Silahlar!

Dünyada tek bir bölgedeki en büyük terör örgütüne karşı mücadele veren Türk Silahlı Kuvvetleri çok kısa zamanda büyük başarılar kazandı. Bu başarıda, dünyanın en iyi yetişmiş asker varlığı yanında yüzde yüz Türk yapımı özel silahların ve mühimmatın önemli bir rolü var. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin asker kayıpları genel olarak pusular, mayın ve tuzaklar ile ilk ateşle verilen şehitler. Türk Ordusu‘nun gerçekleştirdiği operasyonlarda son bir ayda kesin sayılan PKK leşlerinin miktarı 900‘e yaklaşmış durumda. Yarısı ağır yaralı durumda 800‘e yakın terörist ve teslim olan 500‘e yakın militanla birlikte, biraz sonra izah edeceğimiz özel füzelerle vurulan Mağaralarda telef olanların sayısının da 700‘ü aşkın olduğu tahmin ediliyor. Bütün bu tablodan ortaya çıkan sonuç, Terör örgütünün sadece bir aylık süreç içerisindeki kaybı 3000‘i geçmiş durumda. Örgütün özellikle yurt dışında bulunan mağara, sığınak ve kampları ile yurt içindeki yüksek dağlarda bulunan mevzilerinin % 80‘i imha edildi. Terör Örgütü, daha çok sivil yerleşim birimlerindeki militanları, BDP‘li belediyelerdeki örgüt mensupları ve Gençlik teşkilatı ile eylemlerini sürdürmeye çalışıyor. Türk Güvenlik Güçleri‘nin operasyonları sonucunda yurt içinde eylem hazırlığı içerisindeyken yakalanan PKK Terör Örgütü yandaşlarının sayısı da 2500‘ü aştı.

Terör Örgütü’nün organizasyon yapısı parçalanmış ve aralarındaki iletişim kopmuş durumda. Merkezle irtibatı kopan küçük gruplar teslim olmayı tercih ederken, özellikle Sincar üzerinden Suriye‘ye kaçırılan ve PYD içerisine yerleşen 1500 civarında militanın Türkiye’ye giriş çabaları da büyük ölçüde sonuçsuz kalıyor. Havadan ve karadan takip edilen grup halindeki örgüt militanları giriş yolunda etkisiz hale getiriliyor. Bu yüzden PYD, Türkiye’nin kendi mensuplarına ateş açtığı yönünde ABD’ye şikayette bulunuyor.

Örgütün medya ve propaganda gücü ise yok denecek kadar zayıflamış durumda. Bu noktada özellikle Almanya ve Fransa gibi PKK destekçisi ülkeler Terör Örgütü’nün sesini uluslararası kamuoyuna ve Türk toplumuna ulaştırmak için harekete geçmeye başladı. Bir anda beklenmedik büyük bir darbe yiyen örgütün Avrupa‘da bulunan yandaşları Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda gibi ülkelerde milletvekillerinin kapılarını aşındırmaya başladılar. Özellikle Alman Anayasa Teşkilatı ve Dış İstihbarat Servisi BND, uluslararası medya kanallarında Örgütün sesini sürekli canlı tutmaya ve güçlü göstermeye gayret ediyor. Bu arada, operasyonlar sırasında silah ve mühimmatının büyük bölümünü kaybeden Terör Örgütü, özellikle Almanya ve Belçika silah şirketlerinden hafif silahlar temin etmeye çalışıyor. Bu silahların Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Lazkiye ve Şam üzerinden PYD‘ye ve buradan da PKK‘ya ulaştırılması için çalışmalar yapılıyor.

Şimdi gelelim PKK Terör Örgütü’nün kabusu olan Türk Silahları ve Mühimmatlarına:

F-16 Savaşan Şahin: ABD tarafından soğuk savaş döneminde üretilip 1976’da uçmaya başlayan savaş uçakları, on yıl sonra Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girmeye başladı. Havadan havaya ve karaya füzeler atabilir ve kullanıcılarının yeteneklerine bağlı olarak akıl almaz manevra kabiliyetine sahiptir. Savaşan Şahinler, bugüne kadar diğer savaş uçakları ile girdikleri 71 gerçek hava muharebesinde 71-0 gibi inanılmaz bir başarı kazanmıştır. Cumhuriyet döneminin en büyük projelerinden biri olan F-16’lar, TAI ve silah sistemleri ile parçalarını imal eden diğer şirketlerle birlikte 1987 – 2000 yılları arasında % 80 oranında yerli olarak üretildi, ayrıca yurt dışına da satış yapıldı. Türkiye 240 uçak ile ABD (1829) ve İsrail’den (362) sonra dünyanın üçüncü büyük F-16 gücüne sahip bir ülke. ABD, bu uçakları 2025 yılına kadar envanterinde tutmayı planlıyor. Türkiye’nin elinde bulunan Savaşan Şahinlerin önemli bir bölümü Türk mühendisleri tarafından üstün yeteneklerle donatıldı, gövdeleri yenilendi ve en son elektronik harp sistemleri eklendi. Savaşan Şahin’ler Terör Örgütüne yönelik operasyonlarda 1990’lı yıllarda olduğu gibi 2015 yılında da ilk sırada kullanılıyor. Yurt dışı ve içindeki Terör Grupları, tespit edildiği anda imha ediliyorlar.

F-4 Fantom Uçakları: 1970’li yıllarda TSK Envanterine girmeye başlayan bu uçaklar 1990 – 2003 yılları arasında modernize edildi ve 2020 yılına kadar savaşmak üzere tasarlandı. Bu uçakların en önemli özelliği bir tonu aşkın ağırlıkta bulunan füzeleri taşıyabilme kapasitesine sahip olması. Parça tesirli, gecikmeli, zırh ve beton sığınak delici füzeler bu uçaklar tarafından atılabiliyor.

Akıllı Füzeler : Geçmişte Terör Örgütü’nün en çok övündüğü konulardan birisi Kandil‘de bulunan ve uçak saldırılarından etkilenmediği söylenen mağaralar ve yeraltı sığınaklarıydı. Tamamen Türk mühendisleri tarafından geliştirilen 2000’li yıllarla birlikte TSK envanterine giren Akıllı Füzeler, Terör Örgütünün sığınaklarını ve mağaralarını yerle bir etti. Ön delici ve ikincil hedeflere karşı kullanılan 870 kilogramlık Nüfuz Edici Bomba (NEB) Örgütün mühimmat depolarının tümünü patlatırken, yer altı sığınaklarını ve mağaraları delip yıkmak suretiyle birer örtülü mezar haline getirdi. Özellikle Kuzey Irak’taki örgüt militanlarının önemli bir bölümü tahrip edilen mağaralarda telef oldular. Füzeleri kilometrelerce uzaktan belirlenen hedeflere sıfır hata ile ulaştıran Hassas Güdüm Kiti ve Kanatlı Güdüm Kiti gibi yeni teknolojiler de yine yüzde yüz yerli mühimmatlardı. Türkiye’nin ürettiği SOM Füzeleri kendi alanında dünyanın en iyi mühimmatları arasına girdi.

T-155 Fırtına Obüsleri: Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tamamen Türk yapımı bu yeni Topçu Arabaları, hareket halinde 30 saniyede hedef belirleyen ve 15 saniye içinde atışa başlayabilen çok üstün yetenekli silahı. 25 kilometreye kadar peşpeşe, 40 kilometre ve üzerine tek atışlar yapabilen bu silahla, komşu ülke topraklarına girmeden hedefler büyük bir başarı ile vurulabiliyor. Özellikle sınır güvenliğinde büyük başarı sağlıyor.

T-129 Atak Helikopterleri: Türkiye, bir yandan ABD yapımı 35 Adet Cobra helikopterlerini Terör operasyonlarında kullanırken, diğer yandan da Dünyanın en iyi savaş gücüne sahip olan T-129 Atak helikopterlerini de üretmeye başladı. Bu helikopterler Avrupalı bir firmadan alınan lisansla yapılmakla birlikte savaş kabiliyetleri ve elektronik sistemleri tamamen Türk mühendisleri tarafından geliştiriliyor. TUSAŞ‘ın kendi tesislerinde ürettiği ilk Atak helikopteri Nisan 2014 yılında TSK’ya teslim edildi. Türkiye yaklaşık 2 yıl sonra toplam 51 adet Atak helikopterine sahip olacak ve artı olarak 41 adet daha üretecek. Bu arada 60 adet helikopter de Azerbaycan’a satılacak. Atak’lar yine Türk yapımı Lazer Güdümlü Cirit ve UMTAS füzelerini de atabilecek kapasiteye sahip. Bu akıllı füzeler, İHA ve bazı uçaklara da monte edilmekte ve havadan hava, kara ve deniz hedeflerine karşı büyük başarı kazanmaktadır.

Türk Komando Birlikleri: Türk Silahlı Kuvvetleri, Terör Örgütüne karşı başlatılan operasyonlarda bir yandan yüzde yüz yerli silahlar ve akıllı mühimmatlar kullanırken, diğer yandan bu silahları üstün beceri ile kullanabilen personel ve özel kuvvetleri ile de yüksek başarı elde ediyor. Özellikle sivil yerleşim alanları dışındaki Terör Örgütü hedeflerine karşı yürütülen operasyonlar Kayseri, Bolu, Eğirdir gibi Komando merkezlerinde yetişmiş özel birlikler tarafından yürütülüyor. Uluslararası tatbikat ve yarışmalarda dünyanın en yetenekli birlikleri olarak kabul edilen Türk Komandoları, kendilerine verilen görevleri sıfır hata ve kayıpla sonuca ulaştırıyor, kesin başarı sağlıyorlar. Önümüzdeki günlerde, Terör Operasyonu’na yeni Komando birlikleri katılacak ve Terör Örgütü temizleninceye kadar operasyonlar sürecek…

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director