Türkiye ile ABD arasında gerçekleştirilen görüşmelerin stratejik şifrelerini hatırlatmakta yarar var. ABD Diyor ki;
- Benim Suriye’ye girmem için sürekli dünya kamuoyu önünde açıklamalar yapıyorsun. Suriye tehdidi benden önce seni ilgilendiriyor. Patlayan bombalar bunun işareti…
- Eğer, hala benim taleplerimi yerine getirmekte tereddüt edersen, bu bombalar patlamaya devam eder ve ülke çapına yayılır…
- İran ve Irak ile hala iki taraflı ilişkiler sürdürüyorsun, bu böyle gitmez. İran ve Maliki ile ilişkilerine dikkat et…
- Kuzey Irak Yerel Yönetimi ile hala petrol ticaretini netleştirmedin, bekliyoruz…
- Suriye’deki Selefileri koruma ve kesin bir şekilde tehdit olarak tanımla…
- Ortadoğu’da kendi başına politika belirleyemezsin, PKK’nın silahlı mı silahsız mı çekileceğine ben karar veririm…
- Kürtlere verilecek anayasal hakları sürüncemede bırakma ve zamana yayma, hemen hareket geç, sözden ziyade icraat bekliyoruz…
- Bu sana son uyarıdır, bir daha uyarmayız ve Rusya ile bölgede anlaşırız…
Şimdi neler olduğunu ve ülkemizdeki provokasyonların ve tehdidin asıl adresinin neresi olduğunu bir kez daha düşünelim… Ülkemizin her zamankinden fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı var.
Eğer ABD dönüşü, Türk Hükümeti ABD’nin bu dayatmalarına karşı bir tavır koyarsa, hepimizin bunu desteklemesi tarihi bir görev olacaktır.
………
20 Mayıs 2013 Notu: Reyhanlı bombalarının arkasında ABD’de yaşayan Suriyeli bir işadamı varmış ve CIA ile FBI’dan yardım istemişiz!.. Sağlam bir kuyruk yakalamışız ama, kime ait olduğunu zor ispat ve ikrar ederiz!.. CIA ve MOSSAD yıllarca HAMAS’ı da böyle dolaylı desteklemişler ve sonra da tehdit gerekçesi olarak kullanmışlardı!..
