Obama emretti: 2010’da Sorunlar Bitsin!

Obama iş başına geldiği zaman, herkes daha demokratik ve ılımlı bir dünya politikası yürüteceğini bekliyordu. Bush döneminin, askeri tehdide dayalı politikaları herkesi endişeye sevketmiş ve ABD düşmanlığı bütün dünyada artmıştı. ABD’nin Irak ve Afganistan politikaları çöküşe doğru gidiyordu. Obama’nın çözmesi gereken başlıca sorunları ve muhtemel sonuçlarını kısaca inceleyelim:

ABD içerisinde iki önemli sorun var:

Ekonomik Bunalım: ABD’de 2000’li yıllarda başlayan ekonomik sorun gittikçe daha da derinleşiyor. En önemli gelir kaynağı olan askeri malzeme ihracatı azalırken, Irak ve Afganistan’daki askeri harcamaları sürekli artıyor. Zengin ve fakir sınıflar arasındaki fark açılıyor ve eyaletler arasındaki dengesizlik yükseliyor.

Sosyal Çatışma Ortamı: Zenciler ile Beyazlar arasındaki nefret duyguları genişliyor. Obama’nın gelişiyle cesaretlenen Zenciler, beyazları sinirlendiriyor. 11 Eylül sonrasında, Müslümanlara yönelik ağır yaptırımlar vardı. Bunlar kısmen hafiflemiş görünüyor ancak, endişeler sürüyor ve dinler arası güvensizlik ortamı genişliyor.

İç Sorunların Geleceği: Önümüzdeki yıllarda bu sorunların asla çözülmeyeceğini, ekonomik bunalım ve sosyal çatışmanın artacağını söyleyebiliriz. Domuz Gribi salgını, Amerikan toplumunu ekonomik ve sosyal sorunlardan uzak tutmak için çok önemli bir fırsat. Aynı zamanda, bazı Amerikan-İngiliz şirketleri için de önemli bir gelir kaynağı. Bu durum, Domuz Gribi’nin psikolojik bir planın parçası mı olduğu sorusunu akla getiriyor.

ABD dışındaki önemli sorunlar:

İsrail – Filistin Sorunu: İslam dünyasındaki ABD düşmanlığının en önemli sebebi, Filistin İsrail anlaşmazlığı. ABD, İslam dünyasında çöken imajını güçlendirmek için bu sorunu çözmek istiyor. Bu sebeple, İsrail’i kısmen yalnız bıraktı ve barışa zorluyor. İsrail ise, Hamas’ı ve Gazze’yi dışlayarak bir çözüm üretmek istiyor.

İsrail Filistin Sorunu’nun Geleceği: İsrail toplumu, hükümeti ve ordusu gittikçe daha da dindarlaşıyor. Bu imkansız denklemde sorunu çözmek ve barış sağlamak çok zor.

Ortadoğu, Irak ve Kürtler: ABD 2010 sonunda Irak’tan önemli ölçüde asker çekecek. Geride kalacak 50 bin asker, Irak geneline hâkim olmak için son derece yetersiz. 2010 yılından sonra, ABD özellikle Orta ve Güney Irak’ı kontrol etmeyi planlıyor. Kuzeyde ise, ABD, İngiltere, İsrail üçlüsü, güçlü bir Kürt Federal yapısı oluşturmak istiyor. Kürt Federasyonu’nun önündeki en büyük engel, PKK terör örgütü. ABD, PKK militanlarının silahlarını bırakarak Türkiye’ye dönmesini ve siyasete girmesini istiyor. ABD‘nin PKK‘ya ihtiyacı kalmadı, çünkü, Kürtlerin silahlı mücadele yoluyla İran, Suriye ve Türkiye’de başarıya ulaşamayacağını gördü. ABD ve müttefiklerinin amacı, bu ülkelerde güçlü Kürt Federasyonları oluşturmak ve gelecekte Federal bir Kürt devleti kurmak.

Ortadoğu ve Kürt Sorunu’nun Geleceği: Türk toplumu ve devleti, PKK militanlarının kolayca iç siyasete girmesini kaldıramaz. Çatışmanın, Türkiye içine taşınması ve bir iç savaşa yol açmasına izin verilmez. Dolayısıyla ABD’nin emrettiği çözüm sonuca ulaşmayacaktır. Irak’ta, merkezi hükümetten bağımsız ve petrol gelirleri olan bir Kürt yapısı iç savaşa sebep olacaktır. Irak’ın geleceğinde İran’ın etkisi gittikçe artacaktır.

OrtaAsya ve Afganistan: Artan enerji kaynakları sebebiyle, Orta Asya’da Rusya, Çin ve İran gittikçe güç kazanıyor. ABD, Afganistan’a yani Rusya, Çin ve İran’ın tam ortasına yerleşmek istiyor. Rusya, Çin ve İran arasındaki dolaylı siyasi ve ekonomik ilişkileri engellemeyi amaçlıyor. OrtaAsya enerji kaynaklarını, Afganistan ve Pakistan üzerinden sıcak denizlere taşımayı hedefliyor.

OrtaAsya ve Afganistan’ın Geleceği: ABD, bu ekonomik bunalım içerisinde Afganistan’da bundan daha fazla bir başarı kazanamaz. Asker sayısını 300 bine çıkaramayacağı için Afganistan’da ve Pakistan’da barış ve huzuru sağlayamayacaktır. ABD ve İngiltere dışındaki hiçbir Batı ülkesi daha fazla asker göndermeyecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri, barış gücü sayısını sembolik olarak artırsa da, Afganistan’daki savaşan askeri güce kesinlikle destek olmayacaktır. ABD’nin Afganistan operasyonu gelecek on yılda kesin bir başarısızlığa mahkûmdur.

ABD, Rusya ve Çin karşısında başarılı olmak istiyorsa çıkarcı politikalar yerine gerçekçi politikalar üretmelidir. ABD’nin en büyük hatası, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yürüttüğü psikolojik yıpratma savaşıdır. Gelecekte, Ortadoğu ve Orta Asya’nın en büyük üçüncü gücü Türkiye olacaktır. Uzun vadede, ABD ve Batı güçlü bir müttefikini kaybedebileceğini unutmamalıdır.

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director