İran, Bahreyn ve Türkiye’ye Dikkat!

Büyük Ortadoğu’daki halk isyanları sonucunda, Tunus ve Mısır, Pentagon desteğindeki Silahlı Kuvvetlerin kontrolüne girdi. Bu iki ülke sessizliğe bürünürken, ABD’nin şimdiki hedefi İran.

İran, ABD’nin Büyük Ortadoğu Planı içindeki en büyük düşmanı. CIA, MI6 ve MOSSAD yıllardır bu ülkedeki muhalefet hareketlerini diri tutmaya çalışıyor. Geçtiğimiz yıllarda birkaç kez denenen büyük gösterilerden bir sonuç alınamadı ve İran Devrim Muhafızları tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı. Ortadoğu’daki isyan heyecanı sönmeden, Batılı istihbarat örgütleri İran’da gözle görülür bazı sonuçlar almak istiyor. Bu sebeple, önümüzdeki günlerin gündeminde İran daha ön plana çıkacak. Bu seferki gösterilerde, provokasyonlar, patlamalar ve ölümlerin daha yüksek olacağı kuvvetle muhtemel. Devrim Muhafızları ve Besic, rejim yanlısı sivil gösterilerde büyük rol oynayacak.

Aslında İran’da öne çıkan muhalefet hareketlerinin önderleri de ılımlı İslamcı. Ancak mevcut rejimden farklı olarak, Çin ve Rusya yerine Batı ile işbirliğinden yana. Alman ekolünü temsil eden Rafsancani’nin bu süreçte sessiz kalacağını ve çatışmaların çok büyük boyutlara ulaşması durumunda tavır koyacağını düşünüyoruz.

İran’daki gösterilerin merkezi şüphesiz ki Tahran olacak. Bununla birlikte, Batılı istihbarat örgütleri, Türklerin yaşadığı Horasan, Tebriz gibi kentleri de karıştırmak için çalışacak. Böyle bir kaosta, Türk kökenli Azerilerin Batılı provokasyonlara karşı dikkatli olması gerek. ABD ve İngiltere, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ziyareti sebebiyle bu bölgelerdeki Azerileri de oyunun önemli bir parçası olarak kullanmak istiyor. Ne Türkiye’nin, ne de Türk istihbaratının bu oyuna alet olmaması gerekir.

ABD ve müttefiklerinin İran’a yönelik operasyonlarına karşılık, İran da Bahreyn’deki Şii varlığını harekete geçirdi. Bu ülkede, halkın neredeyse üçte ikisi Şii kökenli. Parlamentonun yarısına yakını da zaten Şiilerin. Tarihte 200 yıl süreyle Bahreyn, İran’ın bir parçasıydı. Birinci Dünya Savaşı’nı takiben İngiltere’nin işgaliyle birlikte, Bahreyn yönetimini Sünni aşiretler devraldı. Buradaki Şii gruplar, aynen Türk ve Lübnan Hizbullahları gibi doğrudan Ayetullah Hamaney’e bağlılar.

İran’daki olaylar büyüdükçe, Bahreyn ve sürpriz bir şekilde Türkiye’deki olaylar da büyüyebilir. Zaten İran’da ve muhtemelen de Kum’da bulunan Türk Hizbullah liderleri, PKK ile birlikte GüneyDoğu Anadolu’da büyük bir isyana yol açabilirler.

Büyük Ortadoğu’da çok büyük oyunlar oynanıyor. Türkiye’nin bu oyunlarda yeri olmadığını düşünmek affedilmez bir saflık olur.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, önümüzdeki 6 aylık süreçte belki de tarihinin en tehlikeli dönemine giriyor.

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director