Rusya, Suriye’de sivil katliamlarına hız verdi. Batı dünyasının sessizliğinden cesaret alan Putin yönetimi, adeta hedef gözetmeksizin yerleşim birimlerine, Pazar yerlerine, yardım konvoylarına ve Kızılay depolarına saldırıyor. Rusların saldırılarında son bir hafta içinde yüzden fazla sivil hayatını kaybetti. Binnish kenti saldırısında çocuklarıyla birlikte bütün bir aile katledildi.
Rusların ağır bombardımanlara rağmen, Esad ve İran askerleri hiçbir cephede büyük bir başarı kazanamadı. Bu durum Rusları daha da çıldırtıyor ve gözü dönmüş bir halde, kullanımı yasak misket ve fosfor bombaları ile kimyasal başlıklı füzeler kullanıyorlar. Batı ülkeleri Ukrayna ve Kırım işgaline seyirci kaldıkları gibi Rus saldırılarını sadece izliyorlar.
Putin’in başlattığı ağır saldırılar esen barış rüzgârlarını da söndürecek. Özellikle dünyadaki Türk ve Müslüman topluluklar arasında Ruslara duyulan nefret gittikçe artıyor. Rusya’nın saldırılarını, savaşı birlikte yürüttüğü İran dışında onaylayan hiçbir ülke yok. Çin, bombardımanların sona erdirilmesini ve barış çabalarının artırılması gerektiğini ifade etti. Radyo Azatlık’ın ifadesine göre; Rusya – Ankara geriliminde, Eski Sovyet Cumhuriyetleri ya sustular, ya da barış ve uzlaşma mesajları verdiler. Hazar denizine kıyısı olan Kazakistan ve Türkmenistan, kapalı kapılar ardında Hazar’dan yapılan saldırılardan hoşnut olmadıklarını dile getirdiler.
Türk ve İslam ülkelerinin internet sitelerinde, sosyal medya hesaplarında ve tartışma forumlarında Putin yönetimine yönelik kin ve nefret açıkça dile getiriliyor. Kimisi “Adolf Putin” benzetmesi yaparken, kimileri de Rus yönetimi için çok ağır ifadeler kullanıyor ve dualar ediyor.
Çoğu Rus Federasyonuna komşu ülkelerde yaşayan 350 milyonluk Türk toplumu ve -İran ve Irak’ı saymazsak- dünya nüfusunun yüzde 20’sini oluşturan yaklaşık 1,5 milyarlık Müslüman toplumunun Putin yönetimine nefreti gün geçtikçe artıyor.
