Ağca Suikastlarının Stratejik Arka Planı

Türkiye’nin uluslar arası teröristi M. Ali Ağca hapisten çıktı ve suikastlarına ilişkin tartışmalar da yeniden gündeme oturdu. Ağca’nın suikastları sırasında henüz üniversitede okuyan genç bir gazeteciydim. O tarihlerde bir yorum yapmıştım ve bu yorumun ne kadar isabetli olduğunu bugün görüyorum.

Ağca, Sovyetler Birliği’ne karşı mücadele etmek üzere kurulan NATO Gizli Servisi ve CIA tarafından kullanılmıştır. Türkiye’yi 12 Eylül Askeri darbesine götüren süreci önceki yazımızda bulabilirsiniz. Özellikle 1979 yılında, karşıt gruplar arasındaki çatışma ortamını hızlandıran pek çok provokasyonun arkasında bu servislerin çalışması vardır. İpekçi suikastı da CIA kontrolündeki bu birimler tarafından planlanmıştır.

Ağca’nın uluslar arası alanda kullanılması 1981 yılıyla başladı. 1981 yılı başında Ronald Reagan’ın ABD Başkanı olması yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu. NATO Kuvvetleri Eski Başkomutanı Alexander Haig’in ABD Dışişleri Bakanı olmasıyla, ABD’nin Sovyetler Birliğine karşı tutumu oldukça sertleşti. A. Haig, Türkiye yanlısı eski bir komutan olarak 12 Eylül Askeri darbesinin de en önemli gizli destekçisiydi. Haig, Batı ülkeleri tarafından ağır eleştirilere uğrayan Türkiye’yi savunuyor ve Türkiye’nin askeri müdahale ile Sovyet Tehdidinden kurtulduğunu ifade ediyordu.

1981 yılında ABD ve Batı’nın en önemli sorunu Polonya meselesiydi. Afganistan’ı işgal eden, İran’ı Batı’dan koparan Sovyetler Birliği’nin yeni hedefi Polonya idi. Batılı ülkeler, Sovyetlerin Polonya’yı işgal edeceğine kesin gözüyle bakıyorlar ve hiçbir şey yapamayacaklarını düşünüyorlardı. Böyle bir dönemde, Polonya’daki Lech Valesa önderliğindeki 10 milyon kişiyi aşan işçi eylemlerinin arkasında CIA vardı. Kızıl Ordu’nun manevralara başladığı bu günlerde İşçilerin isyanları yeterli değildi. Sovyetlerin baskısıyla kısa bir zaman içinde 3 Başbakan değişmişti. ABD’nin Polonya’yı kurtaracak önemli bir siyasi plana ihtiyacı vardı.

Bu sırada, Aslen Polonyalı olan Papa 2. Jean Paul, Sovyetler Birliği’ni ağır bir dille uyarmıştı. Aynı zamanda, Papa’nın Polonya işçi lideri Lech Valesa ile de yakın dostluğu vardı. Katolik Polonya halkını ayağa kaldırmak için, Sovyetlerin sorumlu tutulacağı Papa Suikastı planlandı. İspanya ve Fransa’da sosyalistlerin güçlü olması, Almanya’nın Doğu Almanya sebebiyle Sovyetler ile yumuşak bir politika izlemesi sebebiyle, ABD’nin işbirliği yapabileceği iki ülke vardı: Türkiye ve İtalya. Hatta İtalya Cumhurbaşkanı Pertini, Türkiye’deki terörün arkasında Sovyetlerin bulunduğunu söyleyerek bu konudaki çizgisini de açıkça ortaya koymuştu.

Bu çerçeve içerisinde, NATO Gizli Servisi, Papa suikastı için M. Ali Ağca’yı seçti. Amaç, Papa’yı öldürmek değildi ve nitekim de ölmedi. Ağca, bir süre zihinleri karıştırdıktan sonra, Suikastı Bulgarlar aracılığıyla Sovyetlere yıktı. NATO ve CIA amacına ulaşmış ve bir taşla iki kuş vurulmuştu. Hem Batılılar Türkiye’de terör yüzünden darbe yapıldığını anladı hem de Katolik Polonya halkı Sovyetlere düşman edildi. Moskova ve Polonya Komünist Partilerinin bile arası açıldı. Sovyetler Polonya’yı işgal etmekten vazgeçti.

Ağca’nın İpekçi ve Papa suikastlarının karanlık kalmasının temel stratejik sebepleri bize göre bunlardır. M. Ali Ağca, önümüzdeki günlerde muhtemelen İtalya ve Avrupa’ya gidecek, alacağı milyon dolarlara karşılık önemli telif anlaşmaları yapacaktır.

Paylaş / Share

Abdullah Manaz

Author, Researcher, Strategist, Producer, Director