ABD sağ elinde KörCahil Daiş, sol elinde Marksist PKK ile OrtaDoğu’da kendi alanını güçlendirmeyi sürdürüyor. Suriye & Irak savaşının başından bu yana ifade ettiğimiz gibi PKK ve Daiş Terör Örgütleri tamamen ABD’nin kontrolünde. Dün ABD Uçakları yine YANLIŞLIKLA, Irak & Suriye sınırında Daiş’e karşı saldırıya geçen Irak & İran kuvvetlerini vurdu.
Bu yanlışlıklar yeni olmadığı gibi artık inandırıcı da değil. ABD, sadece silahlı güçleri de vurmuyor. Rakkalı arkadaşlarımızın ifadesine göre, PKK’ya karşı çıkan birçok Rakka köyü de yanlışlıkla (!) ABD tarafından vurulmuş. ABD’nin İdlib’de Cennet köyündeki Cami’yi vurarak onlarca sivili namaz kılarken şehit ettiğini de yine unutmuyoruz. Suriye & Irak savaşının başından bu yana ABD öncülüğündeki Koalisyon’un yanlışlıkla vurduğu sivillerin sayısı bölgedeki yetkililerin rakamlarına göre binlerle ifade ediliyor. Bu hafta açıklama yapan ABD’ye göre yanlışlıkla vurulan sivil sayısı 624. Aslında sadece Rakka’daki bir bombardımanda bir günde 700 sivil katledilmişti.
ABD’nin temel stratejisi; Daiş’le Mücadele Tiyatrosu altında Fırat ile Dicle arasına tamamen yerleşmek. Çatışmalarda az da olsa Daiş militanları ölmüyor değil. Bunlar, Avrupa ve Asya’dan kendilerine koridor açılarak bölgeye girişlerine izin verilen Tehlikeli Radikaller. ABD ve Batı, ülkelerindeki radikalleri bu yolla kendi sınırları dışında tasfiye ediyor.
Daiş’in merkezi yönetimi tamamen Pentagon istihbaratının emrinde. Ne zaman Irak & İran Şiileri veya Hizbullah bir yerde harekete geçse karşılarına KörCahil Daiş Radikalleri çıkıveriyor. Ya da ne zaman Rus & Suriye Kuvvetleri bir alanı ele geçirmeye kalksa Daiş hemen cephe oluşturuyor. Lübnan sınırında Hizbullah’ın karşısında yine Trablus’tan beslenen Daiş Militanları var. Bunlar bir yana, Deraa’nın Batısında, İsrail & Suriye sınırında, hem de Golan bölgesinin dibinde Daiş’in bir hâkimiyet alanı var. İsrail uçakları Suriye kuvvetlerini, Hizbullah’ı sürekli vuruyor ancak, bu bölgedeki Daiş’e karşı bir tek müdahale bile yapmadı. Nitekim Türkiye ElBab Operasyonu’na başladığında da, ABD Rakka tiyatrosunu ertelemiş ve Daiş militanlarını Türk Özel Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu’nun üzerine sürüvermişti. Bu arada aklımıza geldi, ABD, Türkiye’nin övgüyle suya indirdiği Savaş Gemisi Muavenet’i de YANLIŞLIKLA vurmuştu.
Şimdi, Suriye’yi tam ortadan bölen Fırat Nehri’nin Doğusu ABD & PKK’nın kontrolünde. ABD, Fırat boyunca güneye inerek buradaki Eagle Lion Operasyonu ile eğittiği paralı Muhaliflerle buluşacak ve Mezopotamya – Akdeniz Koridoru’nu Ürdün – İsrail üzerinden tamamlayacak. Bu yüzden ABD’nin bu stratejisine karşı Rus & Suriye Kuvvetleri Rakka ve Fırat’ın güneyini ele geçirmeye çalışıyor. ABD uçakları burada da birçok kez YANLIŞLIKLA Suriye ordusunu vurdu ve büyük zayiat verdirdi. ABD, Ürdün, Suriye, Irak’ın birleşme noktasında Irak & İran ile Suriye kuvvetlerinin karasal buluşmasını engellemeye çalışıyor.
Önümüzdeki günlerin bizi de ilgilendiren en önemli tiyatrosu aslında Telafer’de yaşanacak. Irak & İran Kuvvetleri ve Haşdi Şabi Güçleri havaların biraz serinlemesiyle Telafer operasyonuna başlayacak. İşte o zaman şimdi Rakka’da keyif süren Daiş Militanları Batı’dan saldırıya geçecek. Zaten Suriye’de PKK ile Daiş ittifakının en açık örneklerinden birisi de bu bölgede. Aşağıdaki haritada göreceğiniz gibi, Irak & İran Kuvvetleri’ne karşı Daiş, PKK’nın hâkimiyet alanı içerisinde adeta bir savunma koridoru oluşturmuş durumda.
Şu anda herkes pusuda bekliyor. Eylül ve Ekim ayları bölgede büyük çatışmalar görülecek. ABD, kendi çıkarlarını ve alanını korumak için PKK ve Daiş’e sürekli askeri teçhizat ve silah yığınağı yapıyor. Rusya, İdlib, Şam Çevresi, Hama, Humus ve Deraa’da, Çatışmasızlık Anlaşmalarını tamamladı ve temel hedefi Doğu Suriye. Bu oyunda en önemli aktörlerden birisi Tahriru’ş Şam, eski adıyla ElNusra. Zevahiri’ye bağlılığı devam eden Nusra’nın ABD’ye mi, Rusya’ya mı hizmet edeceği henüz belli değil.
En Önemlisi Türkiye ise, bu ihanetlere karşı yeni bir Türk Hançeri daha hazırlıyor. Hep beraber göreceğiz.
